Bazen bir proje bir yerden başlar ama aslında bir kişinin attığı ilk adımla yürümeye başlar. Bizim hikâyemizde de o ilk adım, Bilal Valimizin verdiği destekle atıldı. Henüz ortada bir sergi yokken, bir davet yokken; gençlerin elinden tutan, “Bu iş olur” diyen ve süreci başlatan irade oydu. Bu yüzden en başta, samimi katkısı ve vizyoner yaklaşımı için kendisine gönülden teşekkür etmek gerekir. Çünkü bazı destekler sadece resmî değil, kalptendir. Kalplerin Fatih olduğu yerden gelen bir sahiplenmeydi bu.

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi’nde başlayan havacılık ve savunma sanayii sevdası, zamanla derslerin dışına taşarak bir eğitim–üretim modeline dönüştü. Bu dönüşümün altyapısı ise çok daha önce atılmıştı. Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA), üniversitemizde kurulan ilk havacılık ve üretim atölyesinin hayata geçmesini sağlayarak bu yolculuğun temelini attı. Bu katkının mimarlarından biri olan, BEBKA’nın önceki Genel Müdürü Sayın Prof. Dr. Zeki Durak’a da özellikle teşekkür etmek isteriz. O gün kurulan atölye, bugün sergilenen uçakların sessiz başlangıç noktasıdır.

Süreç, yalnızca üniversiteyle sınırlı kalmadı. İl Millî Eğitim Müdürlüğü ve Millî Eğitim Bakanlığı’nın doğrudan talebiyle, Yerli Malı Haftası’na yeni bir anlam kazandırıldı. Gençler sadece izleyen değil; savunma sanayiini tanıyan, üreten ve sergileyen bireyler olsun istendi. Bu vizyon doğrultusunda Ankara’da tüm meslek liselerine savunma sanayiine ait farklı sistem ve parçalar dağıtıldı.

Bu noktada çok önemli bir paydaşı özellikle vurgulamak gerekiyor:

Beypazarı Fatih Teknik Anadolu Meslek Lisesi.

Üretimin sahadaki karşılığı, emeğin gerçek adresi burası oldu. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi ile yapılan protokol çerçevesinde ortaya konan anlayış netti:

Üniversite geliştirir, Meslek Lisesi üretir.

Bu çalışmalar, bugün Ankara Garı’nda düzenlenen ve başkentlerin katıldığı büyük sergide yerini aldı. Sergide yalnızca bir okul ya da şehir değil; bir eğitim modelinin başarısı temsil ediliyor.

Bu sürecin akademik ve sektörel ayağında ise Gazi Üniversitesi – TUSAŞ Kazan Meslek Yüksekokulu ile yürütülen iş birliği yer alıyor. Uçak imalatı ve tasarım dersleri tarafımızdan verilirken, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ) tarafından geliştirilen Şimşek modeli, uçak teknolojileri bölümü öğrencilerimizle birlikte yeniden tasarlandı. Aynı model, mühendislik fakültesindeki derslerde geliştirilerek ileri seviyeye taşındı.

Bu noktada özellikle, sürece olan yapıcı yaklaşımı ve desteği için TUSAŞ Kazan Meslek Yüksekokulu Müdürü Sayın Mahmut hocamıza teşekkür etmek isteriz. Eğitim–sanayi iş birliğinin sahadaki en güzel örneklerinden biri bu sayede ortaya çıktı.

Ardından, yaklaşık 150.000 TL’lik bir maliyetle, Beypazarı Fatih Teknik Anadolu Meslek Lisesi öğrencilerimiz bu uçağı baştan sona üretti. Proje, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından büyük beğeni topladı ve sergiye dâhil edildi. Hatta Alfa Kurt projesi, ASELSAN ve ROKETSAN gibi savunma sanayinin öncü firmalarının ürünleriyle aynı düzeyde değerlendirilerek özel davet aldı. Sergide BF BeyTürk adıyla yer alıyoruz.

Burada altı özellikle çizilmesi gereken bir fark var:

Bizim sergideki ürünler mokap değil, prototip.

Uçaklarımızdan biri tamamen uçuşa hazır, diğeri ise elektronik donanımı tamamlanmış ve test uçuşları başarıyla yapılmış bir platform.

Bu çalışmaların devamında, yürüttüğümüz dört ayrı proje, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. tarafından incelendi ve hem havacılık hem de savunma sanayii ihtiyaçlarına doğrudan hitap ettiği resmî olarak kabul edildi. Gerekli altyapıların sağlanabileceğine dair taahhüt alındı ve bu kapsamda TÜBİTAK öğrenci projeleri başvuruları gerçekleştirildi. Bildiğimiz kadarıyla bu süreç, TUSAŞ ile Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi arasında yapılan ilk resmî proje kabulü niteliğini taşıyor.

Bu noktada, üniversite–sanayi–eğitim iş birliğinin önünü açan protokolü imzalayarak sürece güçlü bir destek veren Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörümüz Sayın Asım hocamıza da saygılarımızı sunuyoruz.

Bugün bu projeler, aynı zamanda yüksek lisans (master) test konularımız. Daha da önemlisi, TUSAŞ’a yetiştirdiğimiz öğrencilerin ilk gerçek projeleri. Yani onların çıraklık eserleri.

Bu yüzden mesele sadece bir sergi değil.

Bu, doğru yönlendirilmiş gençlerin neler yapabileceğinin canlı bir göstergesi

Ve biz artık şunu çok iyi biliyoruz:

Nerede kaldığımızı değil, nereye yürüdüğümüzü konuşma zamanındayız.