FERRUH ERDOĞAN

FERRUH ERDOĞAN

VATANSEVER İNSANLAR!

VATANSEVER İNSANLAR!

Otuz altı yıl önce bu yıl İSMET İNÖNÜ ebedi uykusuna mezarında başlamıştı, aramızdan ayrılmıştı. Asker, insan, diplomat ve siyaseti sırasıyla en üst düzeyde yapmış bir vatansaverdi. Aramızda olsaydı, devletine söven, ayrılıkcılık için TBMM’ine dahi girebilen sözüm ona demokratik açılımcılarla iş birliği içinde ülkemize bölmeye çalışanlara, çizmesine çeker derslerini verirdi! Evet artık onlarsısız. ATATÜRK ve İNÖNÜ yok artık.

Bu ülkenin iki büyük kurtarıcısının MİLLETİ var, biz varız diyerek ülkesini yönetenlere söven insanlara haddini bildirmeliyiz. TEK YÜREK olarak. ARTIK, iki büyük muhalefet partisi de, hükümetteki partiye aşırı yüklenmeyi bırakıp MİLLİ mutabat için en az unsurda birleşmek zorundadır. Pr. Dr. Hilmi Ziya ülkenin dediği gibi ANLAŞAMADIKLARINDA ANLAŞARAK, federasyonsuz, tek ULUS, tek millet, tek bayrak. Demokratik-Laik-Sosyal hukuk devleti ilkelerinde buluşarak DEMOKRATİKLEŞMEYE DEVAM diyebilmelidir.

Cumhurbaşkanı, TBMM BAŞKANI hükümeti kuran iktidarda olan parti, ana muhalefet partisi ve mecliste grubu olan siyasi partiler, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay başkanları, mülki güvenlik kurulu, MİT, Genel Kurmay Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, İç işleri Bakanlığı ve gerekirse yukarıdaki kurumların görüşüyle büyük kitleleri temsil eden meslek kuruluşları ve STK’lardan da alınacak temsilcilerle “MİLLİ UZLAŞMA KURULU” Demokratik bir PLATFORMDA toplanabilmelidir.

Hukuk ilkeleri içerisinde en az madde ile uzlaşılacak ana konularla, başlanarak, ANAYASAMIZIN “1924” değişmez maddeleri etrafında UZLAŞMA metninde “YEMİN” edilerek bu konu genel seçimlere kadar halledilmelidir.

Dokunulmazlıkların kaldırılması, siyasi partiler yasasının değiştirilerek, milletvekillerinin Genel Başkanların değil, milletin vekili olmaları sağlanmalıdır!

İSMET İNÖNÜ’nün 7 Aralık 1919 tarihinde bir Pazar günü ülkemizin bir bölümü ve İstanbul işgal altındayken Albay rütbesindeyken bir oğlu Dünya’ya gelir. Adını İZZET koyarlar. Aradan zaman geçer Tarih 19 Mayıs 1922 Cuma İsmet İnönü Büyük Taarruzun hazırlıkları içinde koşmaktadır! Birlikleri gezmekte orduyu denetlemektedir, zira Genel Kurmay başkanıdır. Konya da raporlar, planlar ve harekatın yoğun hazırlıkları içindedir. O gün not defterine şöyle yazar “İzzet zayi olmuş” 17 Kasım 1921 izzet altı ay önce ölmüş, babasına altı ay sonra haber vermişlerdir. 17 Kasım 1921’den, 19 mayıs 1922’ye kadar baba İSMET İNÖNÜ oğlunun öldüğünü öğrenememiştir, hem de ilk oğul! Paşa eşini ve evini ziyarete gidemedi. Büyük Taarruza hazırlık vardı! Ülke kader savaşı verecekti. Ya Türkiye devleti devam edecekti ya da Trakya, Anadolu misaki milli sınırları YUNANLILARIN olacaktı. Daha doğrusu EMPERYALİSTLERİN. Vatan onların AİLELERİYDİ.

ATATÜRK ve İNÖNÜ sağ olsaydı; Terörist başı bir daha yargılanırdı! Demokrasiyi yok etmek, siyaseti TERÖR’e alet etmek ve vatana ihanet etmek. Suçları budur. Tanıkları da Avukatları ve bazı belediye başkanları. Delilleri bombalanan KANDİL ve kampları tanıklar ABD istihbaratını TSK’lerine geçenler, terörist başını demokratik açılımın adresi gösterenler, daha doğrusu ayrılıkçık yaratan ve vatanı bölmek isteyenler ve ülkedeki eylemleri yaratanlar.

ABD ye ve ABD te rağmen adaletin verdiği karar “İDAM” ise uygulanırdı.

Ama; bağımlı bir ülke bunu yapamaz…

Bu yazı toplam 658 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
FERRUH ERDOĞAN Arşivi
SON YAZILAR