Doç. Dr. MUSTAFA BAŞ

Doç. Dr. MUSTAFA BAŞ

ARKADAŞLIK

ARKADAŞLIK

"O gün (nefsine ve başkalarına) zulmeden kimseler ellerini ısırarak şöyle der: Ah, keşke Peygamber’le birlikte bir yol edinmiş olsaydım! Vaah, yazıklar olsun bana, keşke filanı dost edinmeseydim! Çünkü o, gerçekten bana geldikten sonra, beni zikirden (Allah’ı hatırlamaktan) saptırmış oldu..." (Furkan,28-29)

İnsan hayatında vazgeçilmez önemli ilişkilerden birisi arkadaşlık ve dostluktur. Bu, insan hayatında öyle etkin rol oynar ki; hayatın tamamına olumlu veya olumsuz şekilde yansır. Bu ilişkinin etkileşimi insanın dünya hayatını etkilediği gibi ahiret hayatının da iyi veya kötü olmasını sebep olabilir. Yaratılış itibarı ile yardım ve dayanışmaya muhtaç olan insanlar arasında neredeyse arkadaşı olmayan kimse bulunmamaktadır. İçine kapalı olmayan, sosyal hayat ortamında bulunan her bireyin etkilediği veya etkilendiği bir çevresi, samimi arkadaşları ve yakın dostları vardır. Bu dost ve arkadaş çevresi kimlik ve kişiliğin oluşmasında, davranışların gelişmesinde oldukça etkili olur. Arkadaşlıklar, çocukluk döneminden başlayarak gençlik dönemine kadar uzanan, daha sonraki dönemlerde devam ettirilen ilişkilerdir. Arkadaş ve dost edinme ihtiyacı, özellikle gençlik döneminde daha göze çarpan ihtiyaçtır. Gençliğin verdiği fırtınalı dönemlerde ailesi ve çevresi tarafından tam olarak anlaşılamadığını ifade eden gençler, bütün sıkıntılarını, problemlerini ve içindeki fırtınaları oluşturan duyguları arkadaş çevresi ile paylaşırlar. Bu paylaşımlarla oluşan bağlılık ileri seviyelere giderek çok sağlam sevgi bağları oluşturur, bu bağlarla maddi ve manevi bir çok değer paylaşılır. Sevgiye sınır konulmaz, arkadaş arkadaşı için canını verebilecek kadar fedakarlıklar yapar.

Fedakarlıkların yapılabileceği kadar bağların oluşturulduğu ve duyguların paylaşıldığı arkadaşın seçimi de önemli bir husustur. Arkadaş kelimesinin kaynağı ile ilgili rivayet edilen bir anlatım arkadaşlığın nasıl olması gerektiğini bizlere açık olarak anlatmaktadır. Eskiden arkadaşa "Arkataş" denilirmiş. Türkler savaşa gittiklerinde karşılarındaki düşmandan korunmak ve arkadan yapılacak saldırıyı önlemek için arka tarafı kayalık olan yer seçerlermiş. "Arkam taş" yani arka tarafımdan düşman gelmez diyerek arkalarının sağlam olduğunu ifade ederlermiş. Dostluklarını paylaştıkları insanları da, arkalarını güvenle dayadıkları kaya anlamında "Arkataş" olarak isimlendirirlermiş. Bu anlatımdan çıkan ana fikirle arkadaş, dayanılacak, güvenilecek kimselerdir. Kendisinden zarar görülen değil, kendisi ile zararın giderildiği, eksikliklerin tamamlandığı, yanlışlıkların doğrultulduğu kişilerdir. Kendini düzeltmeye, yanlışlarını gidermeye çalışan insanı, eski kötü alışkanlıklarına geri çevirmek için önüne fırsatlar seren, kötü alışkanlıklarına dönmesini arzulayan kimselerden arkadaş seçilmemelidir.

Yukarıda anlamını verdiğimiz ayet yanlış arkadaş seçmenin kötü sonuçlarını ve pişmanlığını bize anlatmaktadır. Birçok yanlışları sadece arkadaşlarımızdan kopmamak için yapmıyor muyuz? Kötü alışkanlılarımızın başlangıcında hep arkadaşlarımızla bir şeyleri birlikte yapma, onlardan kopmama duygusu yatmıyor mu? Hayatımızda yapılan bir çok hatalı davranışın altında arkadaşlara özenme duygusu yer almıyor mu? Bu sorulara verecek olduğumuz cevaplar bize arkadaş seçiminde dikkatli olmayı, iyi ve bizim hayatımıza olumlu katkıda bulunacak kimselerle arkadaş olmayı ikaz etmektedir. Hz Peygamber (SAS) iyilerle arkadaş olmayı vurgulayarak, iyi ve kötü arkadaş arasındaki farkı şöyle dile getirmektedir; "İyi arkadaşla kötü arkadaşın misali, misk taşıyanla körük üfüren gibidir. Misk taşıyan kişi miski ya sana verir, yahut satın alırsın o miskten güzel bir koku duyarsın. Körük üfüren ise, ya senin elbiseni yakar, yahut ondan pis bir koku duyarsın." Bir başka hadisinde de; "Kişi dostunun dini üzeredir. O halde her biriniz dost edindiği kişiye dikkat etsin" buyurarak iyi arkadaşın iyiliğe, güzel işler yapmaya, kötü arkadaşın ise günaha ve kötü işler yapmaya yönelttiğini vurgulamıştır.

Allah’a ve O’nun Kutlu Elçisine inanan insanlar olarak, iyi arkadaşlıklar oluşturalım.

Yanlış ve kötü yolda olan arkadaşlarımızı iyiye yönlendirelim, hatalarından sıyrılmaya çalışırken onlara destek olalım. Hayatlarında ve mücadelelerinde yanlarında olarak olumlu eylemlerinin devamına katkıda bulunalım. İyiliğe vesile olanın iyiliği işlediği gibi kendimiz de kazançlı çıkalım.

 

Bu yazı toplam 74349 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Doç. Dr. MUSTAFA BAŞ Arşivi
SON YAZILAR