MUZAFFER ÇEVEN

MUZAFFER ÇEVEN

BASAMAK…

BASAMAK…

Basamak, bir şeyin belirli bir düzen içinde sıralandığı veya katmanlar hâlinde yer aldığı durum… Matematikte, sayının değerini belirleyen pozisyon… Matematiksel basamaklar: Birler, onlar, yüzler, binler vb. basamaklar… Duygusal (psikolojik) basamaklar: Gelişim ve duygu basamakları… Fiziksel basamaklar: Merdiven, yapı basamakları… Eğitim basamakları: Okul (okulöncesi, ilkokul, ortaokul lise, yüksekokul, ön lisans, lisans, yüksek lisans, doktora) kurs basamakları… Basamak, birçok alanda farklı anlam taşımakta… Basamak, tarihte hem mimarî hem kültürel bir öğe olarak kullanılmış… Basamak, bir seviyeden diğerine geçişi sağlamış; tasarım ve estetik anlamında da mekânlara değer katmış… Basamak, ilk kez eski medeniyetlerde anıtsal yapılar ve tapınaklarda görülmüş… Mısır piramitlerinde, Yunan tapınaklarında kadar vb. birçok yerde… Basamak, kutsal mekânlara ulaşım maksadıyla kullanılmış… Orta Çağda ‘basamak’, kalelerin ve surların yapımında savunma amacıyla kullanılmış…

Basamak ve basmak, birbirini tamamlayan ikili... Basamak; basarak, emek sarf edilerek erişilen yer... Basamak için, herkes bir şey der... Basamak, kim bilir, belki de, ayağımızın yere bastığı her bir yer... Basamak, dikey hareketin mekânlarda pratik bir şekilde sağlanmasını amaçlayan yükselti… Sınırlı alanlarda merdivenin icadı, aslında ‘basamak’ yapısının mobil versiyonu… Modern binalarda, basamakların ergonomisi ve güvenlik özellikleri göz önünde bulundurularak tasarım yapılmakta… Basamak, yapı tasarımının en önemli bir parçası… Spiral merdivenler, geometrik desenlere sahip basamaklar ve şelale tipi basamaklar, mekânlara estetik bir derinlik kazandırmakta… Basamaklarda görsel ve sanatsal detaylar, mimarinin bir sanat formu… Gerçekten, basamaklar, sadece birer yapı öğesi değil, aynı zamanda kültürel, tarihsel ve estetik bir anlatım biçimi… Geçmişten günümüze kadar uzanan bu tasarım ve işlev unsuru, insan hayatında ve medeniyette son derece önemli… Hayat, aslında, bir merdiven gibi… Merdivenin her bir basamağı, bir deneyimdir, bir çabadır ya da bir öğrenmedir… Basamak, bu anlamda sadece bir benzetme değil, aynı zamanda bireyin gelişim yolculuğuna dair güçlü bir anlatım aracı… Her basamak; geçmişin üstüne konulan yeni bir adımdır, yukarıya doğru harekettir, daha iyi bir benliğe ulaşmadır… Merdivene tırmanmaya başladığımızda, ilk adımı atmadan diğerlerini atabilmemiz gayrimümkün… Hayat da böyle… Basamakları cesaretle ya da bilinmezlik duygusuyla tırmanmaya devam ederiz… Başarı ve içsel olgunluk, ilk basamağa attığımız ilk adımla başlar… İlk basamak, harekete geçmenin ve değişimin remzi… Her bir basamak, yaşanmış bir tecrübenin üzerine konuşlanır… Düşmek ya da dengede kalmak… Mühim olan, düşmenin kaçınılmaz olduğu yerlerde yeniden kalkabilmek… Basamak basamak yol kat etmektir bu… Sonrası, yükselmek… Yukarı çıkmak ve her düşüşten sonra yeniden tutunup devam edebilmek… Zira her bir deneyim, çıkılan bir sonraki basamağın güvencesidir… Basamakları tırmanırken, yorulmak kaçınılmaz… Durup soluklanmak ve geriye dönüp geldiğimiz yolu görmek, bize ivme kazandırır… Yorulduğumuz basamakta takılı almak ise, kaybetmenin ilanı olsa gerek… Esas olan, yenilenme, gelişim ve ilerleme… Her yeni bir basamağa ulaşmanın hazzı olmadan basamak sadece iniş ve çıkış demek… Basamakları ayakları yere basmadan, çıktıkları basamakları hak etmeden hızla zirveye tırmananlar, çok çabuk ilk basamağa geri gelirler...

Basamak, başkalarıyla değil, kendimizle olan yarıştır bir bakıma… Herkes farklı bir merdivende, farklı sayıda basamakla karşı karşıya kalır hayatta... Basamakları, kimi hızlı çıkar, kimi yavaş, kimi istikrarlı… Asıl mesele; bir başkasının ne kadar yukarıda olduğuna değil, bizim bir önceki basamağa kıyasla nerede durduğumuza bakabilmek… Bir hedefe ulaştığımızda, her defasında yeni bir merdiven daha belirir… Bu, bizim sonsuz öğrenme ve gelişme potansiyelimizin yansımasıdır… Basamak, öyle bir şey ki, durmaksızın devam eden içsel yolculuğumuzda bitmek tükenmek bilmeyen inişler ve çıkışlar… Zirveye ulaşsak da bu hep aynı… Her bir zirve, yeni bir başlangıcın eşiği… Bunu dillendirmenin en güzel misâli edebiyatta… Edebiyatta, basamak; kelimelerin gerçek anlamlarının ötesine geçerek bize farklı perspektifler sunar… Mecazî basamak, bir kelimenin veya ifadenin gerçek anlamı dışında kullanılması… Bu, anlatımı ve hayâl gücünü güçlendir… Tasavvufî düşüncede basamak; manevî yolculuk ve Allah'a yakınlaşma süreci… Nefsin terbiyesi, ahlâkî olgunlaşma ve kalbi arınma süreçleri… Seyr-u süluk; manevî yolculuk ve bu yolculukta kat edilen aşamalar… Bu yolculukta sâlik (yolcu), farklı makam ve hallerden geçerek Allah'a ulaşmayı hedefler… Her bir makam, bir sonraki daha yüksek basamağa geçmek için gerekli bir hazırlık niteliğinde… Sufiler (sofiler), nefsin yedi farklı mertebesinden bahsederler… Emmare, levvame, mülhime, mutmainne, radiye, mardiye, kâmile… Bu mertebelerin her biri, manevî gelişimde birer basamak… Nefs-i emmare, en alt basamak… Nefs-i kâmile, en üst ve olgunlaşmış basamak, tasavvufta hâl ve makam… Hâl, kulun çabası olmadan Allah tarafından kalbine doğan geçici manevî durum… Makam, kulun kendi çabası, ibadet ve riyazatıyla elde ettiği daha kalıcı manevî derece… Her bir makam, bir sonraki daha yüksek makama ulaşmak için bir basamak… Kadim medeniyetimizde, bireyin ahlakî olgunlaşması kademeli bir süreç… Hadislerde imanın yetmiş küsur şubesi olduğu belirtilmiş… Bu şubelerin en üstü, Allah'tan başka ilah olmadığına şehadet etmek; en altı ise, yoldan eziyet veren şeyleri kaldırmak… Erdem (fazilet); bilgi, öfke ve şehvet gibi temel güçlerin dengelenmesiyle kazanılan basamak… Hikmet, cesaret, iffet, adâlet vb. temel erdemler, ahlakî gelişimde birer basamak… Birey, bu erdemlere, nefsini terbiye ederek ve aklını kullanarak ulaşır… El-Kindi’ye göre, felsefî bilginin ilk basamağı; akıl yürütme… İnsan, akıl yürütme yoluyla basitten en yetkin olana doğru basamak basamak yükselir… Farabi’ye göre, canlıların yaratılışı, aşamalı bir gelişime bağlı ve canlılar arasında hiyerarşik bir düzen mevcut… Bu hiyerarşik düzen, farklı canlı türlerinin birbiri üzerinde birer basamak oluşturması demek...

‘Basamak’ temalı sözler: “Merdivenleri birer birer çıkmak gerekir. Her basamak, bir sonrakinin habercisidir.” (Mevlana Celaleddin-i Rumi)… “Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak… Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak. Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir… Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir. Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat… Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!” (Necip Fazıl Kısakürek)… “Bir adım atmadan, bin yıl yatsan ne olur? Yolun sonu yoksa, ilk basamak anlamsız.” (Necip Fazıl Kısakürek)… “Her basamak bir dua gibi çıksın ağzından. Sonunda ulaşacağın yer gökyüzüdür belki.” (Cahit Zarifoğlu)… “Yürümek, bir basamak daha çıkmak demektir. Yeter ki durma.” (Nazım Hikmet)… “İlk adımı inançla at. Tüm merdiveni görmek zorunda değilsin, sadece ilk basamağı çık.” “Başarı merdivenleri tek tek çıkılır, asansörle değil.” (Dale Carnegie)… “Büyük bir yolculuk tek bir adımla başlar.” (Lao Tzu)… “En yüksek kule bile yerden başlar.” (Çin Atasözü)… (Martin Luther King Jr.)… “Nereye gidersen git, bütün kalbinle git. En uzun yolculuklar bile tek bir adımla başlar.” (Konfüçyüs)… “Yüksek dağlara çıkmak istiyorsan, basamakları tek tek çıkmalısın.” (Nietzsche)… “İlerlemenin ilk adımı, nerede olduğunu bilmektir.” (Seneca)…

Her yeni gün, hayat merdiveninde bir basamak… Zirveye giden yolda her mola, bir sonraki basamağa hazırlanmak… Hayatta inişler ve çıkışlar var… Her inişin bir sonraki çıkış için bir basamak olduğunun farkında olmak lâzım… Selam, sevgi ve saygılarımla. https://bit.ly/muzafferceven

Bu yazı toplam 470 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
MUZAFFER ÇEVEN Arşivi
SON YAZILAR