HİKMET ÖZTÜRK

HİKMET ÖZTÜRK

BİZİM MEHMETLER..!

BİZİM MEHMETLER..!

“Daha çok birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz bu günde…” diye başlayan konuşmaları biliyorsunuz. Toplantılarda, açılışlarda, kutlamalarda hiç dilimizden düşürmediğimiz sihirli sözcük “birlik, beraberlik”. Elbetteki kederi ve sevinci paylaşan toplumun, birlik ve beraberlik içinde olması kadar güzel bir şey düşünülemez. Ancak, birlik ve beraberliği sağlayacak olanlar, toplum önderleridir. Din adamları, Muhtarlar, Belediye Başkanları, Sivil toplum liderleri, her kademedeki yöneticiler ve en önemlisi iktidar.

Geçmiş siyasi dönemlerde “ siz – biz ” ayrımını, sizin adam, bizim adam yaklaşımını bu kadar görmemiştik. 8 yıllık AKP iktidarında kendilerinden olmayanlara nerede ise hayat hakkı tanımayan bir uygulamayı hepimiz görmekteyiz. Dinin siyasete alet edilmesini mubah gören iktidar, garip gurabaya yardım verilmesini dahi siyasi malzeme olarak kullanmaktadır. Seçimler öncesinde ulusal basında gördük, elektriği olmayan evlere buzdolabı, suyu olmayan ailelere çamaşır makinesi dağıtıldığına hepimiz şahidiz. Bu iktidarın dilimize kazandırdığı bir kelime daha var “ yandaş”. Yanımızda olan veya olmayan. Yanımızda ise “bizim adam”, değilse “sizin adam”. Kamu kurumları ve Belediyeler tarafından İl merkezi ve tüm ilçelerde işe alınan, iş verilen “bizim adamlar” ile “bizim Mehmetler” listesi o kadar uzun ki, burada isim vererek kimseyi rencide etmek istemiyorum. Zaten, toplum bunları çok iyi tanıyor. Zaman zaman yerel basınımız ( Sakarya ve Yarın Gazeteleri ) konuyu gündeme getiriyor.

Yasalar karşısında kendilerini korumak için gönderdikleri talimatları, çıkardıkları yönetmelikleri, uygulamada hiç itibara almayan yine “bizim adamlar”. Burada Başbakanlığın 2 genelgesinden bahsetmek istiyorum. 24.01.2007 tarih ve 1904 sayılı, 04.12.2007 tarih ve 37259 sayılı genelgeler. Başbakanlık, bu genelgelerde özet olarak “siyasilerin sosyal yardım komisyonlarında bulunmamaları gerekir” demektedir. Bu konuda kendi ilçemden (Pazaryeri’nden) örnek vermek istiyorum. Sosyal Yardımlaşma Vakfı mütevelli heyetine Hayır sever Vatandaş veya halk temsilcisi kontenjanından alınan 2 kişi var, Alaaddin Emral ve Rasim Ertuna. Alaaddin Emral AKP nin mevcut ilçe Başkanı, Rasim Ertuna ise yine AKP nin eski ilçe Başkanı. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu. Bir taraftan siyasilerin bulunmaması gerekir diyorsun, diğer taraftan da İlçe Başkanlarını Mütevelli Heyetine alıyorsun. Yardıma ihtiyacı olan vatandaşları önce Partine yönlendiriyor, sonra da yapılan yardımları kendine siyasi malzeme olarak mâlediyorsun. Saf, cahil vatandaş da bunu böyle zannediyor. Unutmayalım ki yardım olarak verdiğiniz bu paralar sadece AKP’lilerden alınan değil, toplumda her görüşü temsil eden vatandaşlarımızdan toplanan vergilerdir.

Dünya Sultan Süleyman’a kalmamış. Nerede eski Demokrat Parti, nerede ANAP, nerede DYP ve daha niceleri. Bizden uyarması; keser döner, sap döner, ya bir gün hesap dönerse……

Bu yazı toplam 538 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
HİKMET ÖZTÜRK Arşivi
SON YAZILAR