HİKMET ÖZTÜRK

HİKMET ÖZTÜRK

MÜEYYİDESİ OLMALI...

MÜEYYİDESİ OLMALI...

Ülkemiz hızlı bir değişimden geçiyor. Dün “hadi canım o kadar da değil” dediğimiz şeyler, bu gün birer birer uygulamaya konuluyor.. Kuvvet Komutanlarının tutuklanmaları, yargılanmaları kimin haddineydi! 1980 ihtilâlinin kudretli komutanlarının ifadeye çağrılabileceklerini, haklarında dava açılabileceğini kim söyleyebilirdi.

Bu gün, gündeme getirmek istediğim bir husus var. Hiç kimsenin yaptığı yanına kâr kalmaz, kalmamalı. Yapılan şeylerin hesabı bir şekilde soruluyor ama yapacağım deyip de yapmayanlara, milleti kandırmanın hesabını sormak kimsenin aklına gelmiyor. Siyasîlerden bahsetmek istiyorum. İster parlamento, ister yerel yönetimler olsun, seçimler öncesinde adaylar, seçildikleri takdirde programlarını, yapacakları icraatları seçmenlere, meydanlarda veya basın yoluyla anlatıyorlar. Yerel ve genel seçimlerde, iktidarda olan parti maça 1-0 önde başlıyor. Genel seçimler öncesi belediyeleri elinde bulunduranlar belediye imkânlarını kullanarak, yerel seçimler öncesinde de hükümeti elinde bulunduranlar devletin tüm imkânlarını kullanarak seçmeni etkilemenin ve kendileri lehine oy kullanmalarının hesabını yapıyor. Öyle veya böyle etkilenen seçmen de genellikle iktidar doğrultusunda tercih yapıyor. Dönemini tamamlayan yerel yönetici veya iktidar olan milletvekilinden, seçim öncesi vaatleriyle ilgili kim hesap soruyor… hiç kimse! Farklı zamanlarda 2 dönem (10 yıl) Belediye Başkanlığı yapmış biri olarak, seçim öncesi vaatlerimle ilgili hesap vermeye hazırım. Kaç siyasî bunu söyleyebilir. Yerel seçim öncesi, partililerinin verdiği tüyoya göre, beldenin ne sorunu varsa onu meydanlarda gündeme getiren Hükümetin Bakanları, milletvekilleri, “bizim adayımızı seçin, şu şu şu sorunlarınızı hemen çözelim” demiyorlar mı? Milletvekili seçimleri öncesinde de, belediye ve il genel meclislerini elinde bulunduranlar, iş, aş vaatleriyle, yiyecek, yakacak yardımlarıyla vatandaşı etkilemiyorlar mı? Vaatlerin ne kadarı yerine getiriliyor? Bu, vatandaşı kandırmak değil midir?

Yeni Anayasanın yapılmasından sonra Siyasi Partiler ve Seçim kanunları da ele alınmalı ve adayların vaatleri ile ilgili bir düzenlemeye gidilmelidir. Milletvekili, Belediye Başkanı, Belediye Meclisi ve İl Genel Meclisi adayları vaatlerini noter aracılığı ile kayıt altına almalı, meydan konuşmalarındaki vaatleri de kamu görevlileri tutanağa geçmelidir. Vaatlerin takipçiliği, tahkikat ve dava açma yetkisi kent konseylerine görev olarak verildiği takdirde  siyasilerin, atarken mangalda kül bırakmama alışkanlıklarının ve vatandaşı kandırmalarının da önüne geçilmiş olur.

Bu yazı toplam 563 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
HİKMET ÖZTÜRK Arşivi
SON YAZILAR