ŞADİ  ERDAL

ŞADİ ERDAL

PKK TERÖRÜ 30 YIL EVVEL Mİ? EVVELİYATI VAR MI?

PKK TERÖRÜ 30 YIL EVVEL Mİ? EVVELİYATI VAR MI?

 PKK'nın ilk defa 12 Eylül 1980 ihtilalinden evvel, 1978-1979'lu yıllarda "Kürtlere azadi" ismiyle eylem yaptıklarını, 1983 yılından itibaren PKK ismiyle eylemlere başladığını evvelce yazmıştım. Bu hesaba göre PKK'nın çıkışını 1978 yılından hesaplarsak 33 yıldır milletimizin başının belası oldu. İnşallah bela olmaya devam edemiyecek.

PKK'lı hainleri halkımız çok iyi tanımasına rağmen, 33 yıldır iktidarda yer alanlar tanımakta gaflete düştüler. PKK'nın temelleri esasında 33 yıl evvel değil 1960'lı yıllarda tohumları saçıldı. Güneydoğu illerinde o yıllarda valilik yapan bir çok vali yazdıkları hatıralarında, batılı, ABD'lilerin bölgeye "barış gönüllüsü" adıyla geldiklerini, yaptıkları faaliyetleri ve bu çalışmaların ileride ülkemizi zor duruma düşürebileceğinin detaylarıyla Ankara'daki ilgili kuruluşlara bildirmelerine rağmen tedbir alınmadığını belirtiyorlar.

Ekilen tohumlar ilk defa 1968 yılında öğrenci hadiseleriyle baş gösterdi. Ülke 12 yıl sağ-sol olayları ile zor günler geçirdi. 12 Eylül darbesiyle sona eren bu çatışmalara ilave olarak PKK belası hızla cinayet işlemeye başladı. İlk çıkış yıllarında Ermenistan ve İsrail gizliden verdikleri destekle sesini duyurmaya çalıştı. 1970'li yıllarda ve 1980 sonrası terör olaylarında yer alan bir çok önde gelen isimlerin ermeni kökenli oldukları biliniyor. Ne yazıkki bu durum devletimiz tarafından yeterince değerlendirilmedi.

Yılanın başı küçükken ezilmeyince zaman hep PKK lehine gelişti. Türkiye'nin ilerlemesini istemeyen devletler çoğaldı. ABD, Fransa, Belçika, Hollanda, Almanya, Rusya, Yunanistan, Ermenistan, İran, Suriye başta olmak üzere dahada ilave edebiliriz. Saydığımız devletlerin bir çoğu ile NATO'da beraberiz. Buna rağmen yardımlarını engelleyemedik.

ABD, IRAK'I İŞGAL ETTİ

ABD, Irak'ı işgal etti: Çekiç güç adıyla bir askeri güç kurdu. "Şu enlemden bu boylamdan içeri hiçbir güç giremez" dedi. Hatta bizim topraklarımızdan faydalanmak için izin istedi. TBMM'den izin çıktı, her altı ayda bir izin yenilendi. Çekiç güç PKK'ya yardım yaptığını ismini hatırlayamadığım, şimdi hayatta olmayan bir gazeteci ortaya çıkarmıştı. Yüzümüze dost, arkamızdan bize düşmen devletler, Türkiye'de halkımızı, askerimizi, polisimizi, şehid eden terörist varsa ülkelerinde saklıyorlar. İsrail ise askerleri vasıtasıyla teröristlere eğitim veriyor.

Dışarıdan verilen desteklere maalesef diplomatik yollardan mani olamadık. Her geçen gün ise çeşitli yollarla destekleri devam etti.

PKK'ya harici yardımlar yanında içeride yapılan mücadeleninde yanlışı, hatalı olanlarıda olmadı mı? Elbette oldu ve ülkeye çok pahalıya mal oldu..

1980'den evvel anarşik olaylara karışan aşırı sol grubun üyeleri PKK'nın yan kuruluşu oldu. Okuyan, üniversite bitirenleri basında köşebaşlarını tuttu. Halkı ve devlet kademesini yaptıkları yorumlarla yanlış yönlendirdiler.

PKK, Kürt halkının haklarını savunan bir güç olarak kurulduğunu iddia etti. PKK'yı terör örgütü görmeyen, yaptıklarını lanetlemeyen Kürt vatandaşlarımızın bu örgüte destek vermediğini görüyoruz.

Terörle mücadele yapılırken yapılan hatalar Güneydoğuda yaşayan halkımızı devletine küstürdü. Bölgede 3 bin köy yok oldu. Sayısız insan öldü. Her köy bulunduğu bölgenin koruculuğunu yapar. Hele sınırda yaşayan köyler. Devlet olarak orada yaşayanlara destek olacağımız yerde köyleri ortadan kaldırdılar. Büyük şehirlere göç ettiler. Yerlerinden yurtlarından olan insanlar hem devlete kızdı., hem de yaşadıkları ekonomik sıkıntı anarşiye itti. Polise, askere taş atanlar kimler?

OLAĞAN ÜSTÜ HAL

1980 yılında ilan edilen olağan üstü hal AK Parti iktidarı ile sona erdi. Yani 21-22 yıl sürdü. 22 yaşına giren bir genç batıdaki gibi istediği gibi gezmek , yaşamak nasıl bilmiyor. Arazisine giderken bile haber vermek izin almak zorunda kalıyor.

Terörle mücadele eden Paşalardan Osman Pamukoğlu, zamanın Genel Kurmay Başkanı Doğan Güreş tarafından çağrıldığını, terörle mücadele edecek paşaları doğuya gönderemediklerini, o sırada Albay olan Pamukoğlu'nu Paşa yaptığını ve Güneydoğu'ya gönderildiğini hatıralarında anlatıyor.

Ak Parti iktidarından evvel terörün bittiğini iddia edenlere soruyorum. 1990'lı yılların ortalarında Genel Kurmay Başkanlığı yapan Doğan Güreş Güneydoğu'ya gönderecek paşa bulamıyor, Albayı paşa olarak gönderiyor. Hangi paşayla vatan hainleri bitirilmiş. Aynı yıllarda kaç tane paşa ve Albay şehit edilmiş faili meçhul olarak dosyaları kapatılmış, zamanın Jandarma Genel Komutanı'nın uçağı dahi düştü ve vefat etti. Halen uçağın karanlık eller tarafından düşürüldüğü iddiaları devam ediyor. Daha çok olaylar aydınlanmamış, buna rağmen nasıl terörün bitmek üzere olduğunu iddia edebilirler anlamıyorum.

AK PARTİ İKTİDARI

AK Parti iktidarı Güneydoğu halkının gönlünü kazandı. Halk 33 yıldır PKK'lı hainlerin baskısı altında yaşıyor. Buna rağmen BDP'nin aldığı oy 2.5 milyon. AK Parti'nin ise 8 milyon. Cumhuriyet ile yaşıtız diyen CHP' nin ve olağan üstü hal ilan edilmesini isteyen MHP ise bölgede yok. AK Partiye PKK' ya yüz verdiği iddiaları ileri sürenler önce o yörede neden yokların hesabını vermeliler. AK Parti'de onlar gibi halkın teveccühüne mazhar olmasa olacakları düşünmek bile istemiyorum.

MHP, Apo Türkiye'ye teslim edildiğinde iktidardaydı. Apo hangi şartlarda teslim edildi, mahkeme idam kararı verdi neden asılmadı? İdam kararı niçin kaldırıldı? Bu soruların cevabı MHP lideri Bahçeli'de saklı duruyor, açıklama yapmasını istemek hakkımız. Açıklayamaz çünkü açıklasa bir dakika bile partinin başında kalamaz.

CHP, DYP ile koalisyon oldukları dönemde Apo denen hain Suriye'de besleniyordu. Türkiye birkaç defa Apo'yu Şam'dan kaçırmayı düşündü, hazırlık yaptı son anda gerçekleştiremedi. Sadece bunun sebeplerini açıklasın. Neden bu haini getirtemedi?

CHP lideri son 24 şehit üzerine hükümetin istifasını istiyor. Diyelim hükümet istifa etti, kim gelecek? CHP+MHP hükümet kurma yetkisini millet size verdi mi? Ülke hükümetsiz kalırsa kimin işine yarar. Elbette PKK'nın, Allah aşkına siz ne yapmak istiyorsunuz. CHP önce kendi içinde çeki düzen versin. Diyarbakır baro başkanlığı yapan Sezgin Tanrıkulu CHP'nin İstanbul Milletvekili. PKK'lıların Avukatlığını yaptığı iddialarına cevap verebiliyor mu? Neden Diyarbakır'dan değil de İstanbul'dan milletvekili seçildi?

CHP lideri Kılıçdaroğlu seçimlerde Hakkari'de yaptığı mitingde “Özerklik verilmelidir” demedi mi?

AK Parti batıda demokratik haklar nasıl işletiliyorsa doğuda da aynen işlemeli prensibiyle hareket ederek doğru yolda, devam da etmeli. Hataları olmuş mudur? Elbette olmuştur. İktidarda olduğu 9 yılda hainleri temizleyebilir miydi? Nasıl temizleyecek herhalde hükümet ve milletvekilleri silaha sarılıp hainlerin peşine düşecek değiller. Askerler şehit oluyor, bölgenin komutanına soruluyor “Siz teröristleri görmediniz mi?” “Gördük ama biz onu köylüler sandık” diyor, aynı komutan arazide sivilleri vuruyor bu sefer “Biz onları terörist sandık” cevabını veriyor. Yardım isteniyor, hava muhalefeti dolayısıyla uçaklar kalkamadı deniyor. Hakkari'ye 30 km uzaklıkta PKK kamp kuruyor. Burda 500 terörist barınıyor, hainler karşı gelenleri cezalandırıyor, haraç toplanıyor. Dağıtılsın emrine “çok zayiat veririz” deniyor. Daha bu yazdıklarım dağın görünen yüzü, ya görünmeyen bilinmeyenler.

MHP lideri “Kandil'e bayrağı dikelim” narası atıyor. Sen önce Türkiye topraklarında kamp kuran hainleri neden temizlemiyoruzun sebebini sorsana.

Hainler, yol kesiyorlar, arabalarda kontrol yaparken izin dönüşünde olan askeri yanlarında götürdüler. Her nasılsa ellerinden kaçan asker “Beni Irak'a Kandil'e götürmediler. Muş, Van, Diyarbakır arasında kurdukları kamplarda gezdirdiler” dedi. Önce hudutlarımızı temizleyelim. Bakalım BDP o zaman 2.5 milyon oy alabiliyor mu?

İktidar terörle mücadele ederken daha niceleri ile uğraşmak zorunda kaldığını unutmayalım. Muhalefet önce kendisine çeki düzen vermeli, halktan neden oy alamadığına cevap bulmalı. İktidar birkaç yıldır bugüne göre aldığı tedbirlerle vatan hainlerine göz açtırmayacak diye düşünüyorum.

Allah milletimize zeval vermesin. Düşünce acizliği olanlara kabiliyet versin.

Bu yazı toplam 1233 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
ŞADİ ERDAL Arşivi
SON YAZILAR