EMİNE SERİNOĞLU

EMİNE SERİNOĞLU

SEN SUS HAYATIN “TEVHİD” DESİN

SEN SUS HAYATIN “TEVHİD” DESİN

Ey Muhammed!  Sen Rabbinden sana vahyedilene uy. O’ndan başka hiçbir ilah yoktur. Allah’a ortak koşanlardan yüz çevir.(Enam 106) La ilahe illallah. Neydi bu sözün özü, neydi bu cümleyi bu kadar sihirli yapan. Neden peygamberimiz ‘’La ilahe illallah’’ kıyamette tartılamaz.Her iyi amel tartılır da bu tartılamaz.Çünkü karşılığında bunu tartacak hiçbir şey bulunmaz bu sebepten her şeyden ağır basar.( Buhari sahih) demiştir.Belki de hiçbir zaman tam anlamıyla anlayamayacağımız. Ama şunu kesin biliyoruz ki Rabbimiz bu şekilde anılmak istiyor. Yani yol gösteriyor aslında. Bir duadır ‘la ilahe illallah’ bir inanışdır,  kabulleniştir hakikati. Bir emirdir aslında mahlukat için. Muhtaç olanı muhannetlikten  kurtaran. Cömertin kapısıdır, özgürlüğün anahtarı, samimiyetin ırmağıdır, kavuşan doymaz. Sanar kendini Kevser havuzundan içiyor.

Rabbimiz bu şekilde anılmak istiyor demiştik en başta. Peki ihtiyaçsız olanın’’ Allah’tan başka ilah yoktur’’ dememize ihtiyacı olabilir mi ki?Peki neden böyle söylemiş olabilir diye düşünürken aklıma kendini sevdirmek isteyen insanlar geldi. Sevdiğine senden başkasını sevmeyeceğim derler ya. Bunu duyan sevgili mutlu oluverir. İşte Allah u Teala da benim birliğimi, varlığımı, devamlılığımı kabul edin ki ben de sizi seveyim buyuruyor. O zaman eşinden’ Seni seviyorum’u bekleyenler, sizin de sizi her şeyden çok seven seveninize  bir ‘La ilahe illallah’ borcu olabilir mi.  

Bu yüzden olabilir mi duymak istediğinizi duyamamanız.Kabul ettim Ya Rab senden başka ilahın olmadığına inandım. Tek hakikat sensin dedim. Ama dilimle. Kalpten inansam ne olmalıydı ben de ya da neler olmamalıydı. Çok düşünüyordum lakin bir türlü kestiremiyorum  dil ile kalbin farkını. Sonra ibret  almam için Kur’an’da doğaya bakmamı söylüyordun. Vakit kaybetmeden çevreme bakınmaya başladım. Meyve ağaçları, böcekler, kuşlar daha bir sürü ismini zikredemeyeceğim varlıklar var. Her şeyin Allah’ı zikrettiğini öğrenmiştim hocamdan.Ama dili olmayan nasıl zikrederdi ki? Sonra kendimi ‘lal’ olmuş düşündüm ve sordum, nasıl zikredersin kalbimle? Ama kalbinle zikrettiğini çevren nereden bilecek dedim. Cevap hazır; yaşayışımla. Şimdi anladım zikir kalbe indiyse yaşayışın değişmeliydi. Aynı nar ağacı gibi. Siz nar ağacının üzerinde nardan başka meyve gördünüz mü? Ya da diğer meyve ağaçlarında farklı iki üç  meyveyi bir arada gördünüz mü? Göremezsiniz. Çünkü onlar zikri kalbe indirmiş ve yaşıyorlar. Bende nardan başka meyve yoktur, olmayacaktır da diye iddialıdır zikrinde. Onun kalbi zikriyle programlamıştır hayatını. Köklerine emreder topraktan sadece nar oluşturacak mineralleri alması için. Kökler hizmete durur aksini yapamaz. Yaparsa yok olacağını biliyor. Dallarında açan çiçeklere hükmediyor, nar meyvesinin gelişimini sağlayacak ortamı hazırlaması için. Yoksa asla meyve veremeyecektir, nesli devam edemeyecektir. O zaman Rabbimiz insanın neslinin devamını istiyor diyebilir miyiz? Evet Rabbimiz, insan-ı kamillerin, dervişlerin, aşıkların neslinin bereketini ve devamını arzuluyor ki; bize yol gösteriyor. Bizzat rehberlik ediyor la ilahe illallah formülüne göre yaşayın ki cehennem sizi yakmasın diyor. Doğru olun, samimi olun, alim olun,aşık olun ama hepsinde bu formülü uygulayın ki yolun sonu hep Allah’a çıksın. Bugün birçoğumuzun bildiğini sandığı aşk ancak bu formül ile kirlenmez, günahsız olur ve iki gönül bir bedende buluşa bildiği için Rab tarafından lüyüflara boğulur Züleyha gibi. Allah Züleyha’ya yaşayarak öğretmişti tevhidi. Asıl sevgili Yusuf’tan gülümseyi vermişti de, o Yusuf sanmıştı ve Yusuf’tan başka kimse yok dedi. Aşka aşıktı Züleyha. Aşk Allah dı aslında. Rabbimiz Züleyha’yı seçmişti kendine. Çünkü Yusuf’u o kadar çok seviyordu ki yer-gök, ölüm-hayat hepsi Yusuf’du Ona. Ölüm gelse bile sonunda Yusuf vardı biliyordu. Züleyha hayatını tevhid ile geçirince Yaratan da ilahi buyruğuna uyan kurulunu bağrına basmaz mı? Yusuf yeryüzünde hakkın aynalarından biriydi.  Züleyha anlamıştı aynanın sahibini sevdiğini. Züleyha aşka kavuşunca aynayı ne yapsın ki! Ama Rabbimizden Cömert bir kere hem aşkını hemde aynayı verir Züleyha’ya.

Şimdi sana sesleniyorum kardeşim! Aşk istiyorsan Züleyha’ca yaşa tevhidi. Haya istiyorsan Meryem’ce yaşa, şehitlik istiyorsan Zekeriya ca yaşa, şükür istiyorsan Süleyman’ca yaşa. Ve bunların hepsiyle beraber sevgili olmak istiyorsan Allah’a Muhammed’ce yaşa tevhidi ki ‘’La ilahe illallah’’ desin hayatın…         

 

Bu yazı toplam 6957 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
EMİNE SERİNOĞLU Arşivi
SON YAZILAR