Sadettin Bayram

Sadettin Bayram

SEYAHAT ÖN YARGIYI YOK EDER

SEYAHAT ÖN YARGIYI YOK EDER

KAHRAMANMARAŞ

Çok gezen mi bilir, çok yaşayan mı diye darbımeselimiz vardır. Bu sebeple seyahat etmeyi çok severim. Seyahatlerde gördüklerimi de insanlarla paylaşmayı bir görev telakki ederim.

Torunum ve gelinim ile hasret gidermek üzere düştüm yollara. İki sene önce büyük bir tabii afet neticesinde Hatay’dan sonra en büyük yıkımı gören Kahramanmaraş ilimize vardım.

Şehir Ahır dağların doğru daha sağlam zemine yayılmış. Fiziki olarak olarak şehir büyük ölçüde yenilenmiş. Devletimiz burada da acziyete düşmemiş. Ancak birçok yakınını kaybedenlerin yüreklerindeki büyük acının dinmesi mümkün değil.

Kahramanmaraş’ta yerel lezzetler fevkalade. Ancak ben kelle paça çorbasını ilk sıraya aldım. Birde dünürüm Hanifi Güçlü’ de Alabalık’ın da hatırı sayılır.

Pazaryeri ilçemizde kaymakamlık yapan Oray Güven kardeşim ile Bilecik ilimizde il spor müdürü olarak çok hizmetler veren Kahramanmaraş İl Spor müdürü Yasin Özdemir kardeşimi de ziyaret ettim ve misafirperverliklerinden çok memnun kaldım. Hakanlar Çarık’ tan Mehmet Bey şehir dışında olduğundan görüşemedik.

Kahramanmaraş dedikçe ilk akla gelenler Sütçü İmam, Yedi güzel adam, Necip Fazıl, Karakoçlar, Kale, Sütçü İmam’ın Fransız askerlerini zımbaladığı hamam, dondurma vs. Bir de muhteşem bir Abdülhamit Han camisi…

Bu defa Sütçü İmam’ın kabrini ziyaret etmek nasip oldu. Oradan torunlarla buluşmak üzere Ahır dağı caddesine gitmem icap ediyordu. Gani gönüllü Ükkaşe kardeş Ben seni Allah rızası için götürürüm dedi ve götürdü.

DİYARBAKIR

Önceki gidişlerimde Diyarbakır’da biraz çekingen davranırdım. Bu defa rahattım. Yıllardır gıyaben tanıştığım ŞEHİR ARAŞTIRMALARI MERKEZİ kurucusu Mehmet Ali Abakay hocam ile tanışıklığı vicahiye çevirdik. Hocamın bir gece bir gündüz misafiri oldum ve Ülkemizin bütün illeri ile ilgili çalışmalarına şahit oldum. Türkiye de yok böyle bir şey. Olağanüstü bir emek.

Başta Ulu Cami Olmak üzere tarihi camileri ziyaret ettik. Akkoyunlu Sultanı tarafından yapılan dört ayaklı minare sapa sağlam ayakta duruyor. Eski bir medresenin hel yapılması beni gerçekten çok üzdü.Cahit Sıtkı Tarancı’nın doğduğu evi müze yapmışlar. Hemen karşısın da Ziya Gökalp’in okuduğu ortaokul var. Arnavut kaldırımlı ara sokaklardan kaleye ulaştık. Hayat capcanlı devam ediyor. Kale surlarının büyük bir bölümü yıkılmış, kalanlar tarihin derinliklerine sesleniyor. Hasanpaşa Han’ı her zaman ki gibi. On gözlü köprüye gitmeye vaktimiz olmadı.

Diyarbakır’ın bütün Türkiye’ye örnek olacak bir terminali var. Daha doğrusu yan yana iki terminal. Çatıları güneş paneli ile kaplanmış, terminalin ve oradaki esnafın elektrik ihtiyacını karşılıyor.

BATMAN

1995- 1998 yıllarındaki Batman gitmiş modernleşmiş bir Batman gelmiş. Kafamda eski hatıralar canlardı. Kanal 72 televizyonu ve ziyaret ettiğim altı yerel gazete, Beşiri’de ağanın kuzu ikramı, Hasankeyf, İluh deresi, birçok hatırayı yeniden yaşadım.

SİİRT

Siirt’te doğru gidiyoruz. Otobüsümüz de ilk defa namaz molası anonsu duydum. Yollar yabancı değil. Siirt’e niye gidiyorum? Orada Ülkemizin en güzel ve başarılı valilerinden Dr. Kemal Kızılkaya valimiz var. O’nun misafiriyim.

Siirt çok gelişmiş. Geleneksel yemekleri çok lezzetli mi lezzetli. Şehir merkezinde bir park ve park içerisinde bir de lokal varki yemek hizmetleri fevkalade.

Şehri gezdik. Tillo’ya gittik. Bunun için İl Kültür Turizm Müdürlüğünden rehber verdiler. ( Burada Tiilo’dan bahsetmeyeceğim. Tillo’yu ayrıca yazacağım. )

Ne diyordu Abdurrahim Karakoç üstad: “ Her nesnenin bir bitimi var amma.”Benim seyahatimin uç noktasından Ankara üzerinden Ertuğrul Sancağına dönüş yapmak üzere Siirt’ten yola çıktım. Durmuş Ali Kılıç birkaç gün Kurtalan da misafirim ol dediyse de onu dinlemedim.

Aralıksız elli yıl yaşadığım Ankara’da iki etkinliğe katıldım ve Hacı Bayram semtinde bazı ziyaretlerde bulundum.

Akmedrese de Vakıf Medeniyeti üzerine bir konuşma yapan Sinan Aksu Beyefendinin konuşmasını dinledikçe vakıfların ne denli ehemmiyet arz ettiğini bir defa daha idrak ettim.

Yine Hacı Bayram da Şivlilik Geleneği programına katıldım. Türkiye de ve özellikle Konya da üç ayların başlangıcıyla alakalı bir gelenek ilk defa Ankara Hacı Bayram da uygulandı.

Ve Abbas gün batmadan Ertuğrul Sancağına kavuştu.

Bâki selamlar.

Bu yazı toplam 250 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sadettin Bayram Arşivi
SON YAZILAR