HİKMET ÖZTÜRK

HİKMET ÖZTÜRK

YAKIŞMADI SAYIN ÇINAR!..

YAKIŞMADI SAYIN ÇINAR!..

Yerel basını takip edenler hatırlayacaklardır. Yarın Gazetesinde Cafer Elmas imzası ile yayınlanan bir haberde, eski Valilerden Güner Orbay'ın ismini taşıyan iş merkezinin tuvaletlerinin bakımsızlığından bahsedilmiş ve orada bulunan bir “don” için esprili bir yaklaşımla, “bu kimin don’i” diye manşet yapılmıştı. Haberin yayınlanmasından sonraki gün Vali Yardımcısı Sayın Metin Çınar’ın, Elmas’ı telefonla arayarak tartıştığını, kendisinin de bu binada oturduğunu, binanın özel idare ile ilgisinin kalmadığını, haberin asılsız olduğunu ve “böyle devam edersen seni toz ederim” demek suretiyle tehdit ve hakarete varacak ifadeler kullandığını, yine Elmas'ın açıklamalarından öğreniyoruz.

Önce habercilik açısından olayı ele alalım... Cafer Elmas, pasaj esnafının şikâyeti üzerine yaptığı araştırmayı, fotoğraflarla da belgelemek suretiyle kamuoyunun bilgisine sunuyor. Sayın Vali yardımcısının kendisini telefonla aramasından sonraki gün, pasaj esnafından aylık 102 Tl. yakıt ve temizlik giderleri için, Özel İdare tarafından toplanan aidatlara ait makbuzlarla, ödeme yapmayanların icraya verildiğine dair belgeleri yayınlamak suretiyle de, hem haberin doğruluğunu, hem de binanın ısınma ve temizliğinin özel idare tarafından takip edildiğini ispat ediyor. Ayrıca haberin yayınlanmasından sonraki gün, tuvaletler özel idare görevlileri tarafından temizletiliyor. Böylece Elmas'ın, kamuoyu adına denetim ve bilgilendirme görevi üstlenen bir gazeteci sıfatıyla, yapması gereken tarzda hareket ettiği görülüyor.

Diğer taraftan, verdiği tepki ile haberin muhatabı olan kurumdan sorumlu olduğu anlaşılan Sayın Vali Yardımcısı ne diyor? “Bina satılmıştır, Özel İdare ile ilgisi kalmamıştır, haber asılsızdır, böyle asılsız haberler yapmaya devam edersen seni toz ederim”. Şimdi de bu yaklaşımı değerlendirelim; Gazetelerde kamuyu ilgilendiren konular hakkında, sorumluların konuyu araştırıp gereğini yapması ve haberi yayınlayan gazeteyi de bilgilendirmesi, uygun olan yaklaşımdır. Ancak, Sayın Vali Yardımcısı böyle yapmadığı gibi, hakaret ve tehdit dolu sözlerle basın çalışanı arkadaşımızın gözünü korkutmaya yönelik tavır içine giriyor. Tabir caizse aba altından sopa gösteriyor!

Sayın Başbakanımız, her vesileyle Türkiye'de basın özgürlüğünden, gazetecilerin her konuyu rahatlıkla yazıp çizebildiğinden bahsediyor. Arka plândan baktığımızda meselenin hiç de öyle olmadığını, olumsuz haber ve yazılar sonrasında ilgililerin ya kuruma davet ederek, ya da telefonla, tepkilerini gösterdiklerini anlıyoruz.

Yönetim kademesinde olanlar, hoşgörülü ve sabırlı olmak zorundadır. Yıllarını idarî kadroda geçirmiş ve bu konuda tecrübeli olduğunu düşündüğümüz Sayın Vali Yardımcısı Çınar'ın bu tavrını kendisine hiç yakıştıramadık. Yayınlanan belgeler karşısında düştüğü durumu her halde kendisi de izah etmekte zorlanacaktır.

Bu yazı toplam 572 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
HİKMET ÖZTÜRK Arşivi
SON YAZILAR