MEHMET ERDEM

MEHMET ERDEM

BEAH'DA PİŞEN YEMEKLERİ KİMSE DENETLEMİYOR MU?

BEAH'DA PİŞEN YEMEKLERİ KİMSE DENETLEMİYOR MU?

Geçtiğimiz Çarşamba sabahı yani 15 Ekim 2025 tarihinde bir rahatsızlığımdan dolayı BİLECİK EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ Acil servisinden giriş yaptım. Sağ olsunlar Acil hekimleri hemen ilgilenerek, tomografi ve Emar çektirdiler. 15 dakika sonra yanıma gelen doktor kardeşim hastalığımın önemli olduğunu söyleyerek, hastaneye yatımımı gerçekleştirdi.

6 gün boyunca BEAH'de yatarak tedavi oldum. Bu 6 gün boyunca benimle ve servisteki diğer hastalar ile doktorların ve hemşireler ile diğer görevlilerin çok yakından ilgilenmelerine, her sorunumuzu çözmek için gayret sarfettiklerine yakından şahit oldum. Ayrıca hemşirelerin hastalara güler yüzlü ve tatlı dilli yaklaşımları, neredeyse hastaları ilaçsız tedavi yöntemi şekline dönüşmüş. Doktorumuza ve hemşire hanımlara buradan bir kez daha teşekkür ediyorum.

Ben dahil konuştuğum bir çok hastanın BEAH'de hoşuna gitmeyen bir konuyada şahit oldum. Hastaların ve Hastane Personelinin hoşuna gitmeyen tek konu, Hastanede çıkan yemekler idi. Ben kaldığım 6 gün boyunca hiçbir öğün çıkan yemekleri yiyemedim. Ya yemekler tam pişmeden hastalara geliyordu, ya da hafta boyunca aynı yemeklerin 3 gün servis edildiği diğer hastaların şikayetlerine konu oluyordu. Benimle aynı odada kalan amcamız şeker hastası idi. Hastaneye yatmadan önce normal seyreden şekeri, Hastanede 380/400'lere çıktığına ben şahidim. Yine bir başka serviste yatan bir abimiz de aynı dertten muzdarip idi. Patates yemeğinin içindeki patateslerin tam pişmediğini gördük. Makarna ve eriştelerin lapa kıvamında hastalara servis edildiğini izledik. Son akşamımızda çıkan Barbunya yemeğinde ki Barbunyaların çakıl taşı gibi sert olmalarından dolayı hastaların ve refakaçilerinin bir çoğunun yiyemeden geri döktüklerini gördük. Sabah kahvaltısında çıkan Zeytin'in kalitesi sıfırın altında ve aynı zamanda çok tuzlu.Ben doktor değilim ama, bir şeker hastasına verilebilecek en son yiyeceğin şekerli tatlı yiyeceklerin olduğunu hemen herkes bilir. Aynı odada kaldığımız amcamıza hergün sabah kahvaltısında reçel ve bal verdiler. Hemen her öğün tatlı elma verdiler. Anlaşılacağı üzere BİLECİK EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİNDE yemekler tat vermiyor. Gördüğümüz kadarıyla tedavi konusunda ilginin had safhada olduğu, temizlik konusuna titizlikle eğinildiği hastanemizde, yemek konusuna da HASTANE yönetimince el atılması gerekmektedir. Vatandaşın vergisiyle pişen o yemeklerin, vatandaşın ağzına layık olması için çaba sarf edilmesi çok mu zordur? Hele ki o vatandaş Hasta ise! Pişen yemeklerin denetlenmesi çok mu zordur?

Öğle yemek vaktinde, hastanede çıkan yemeği yiyemeyenlerin ve bir çoğu da hastane personeli olanların koştura koştura kantine gidip ceplerinden ödedikleri paralarıyla yemek yemeleri de, hastanede pişen yemeğin kalitesinin ne olduğunun en büyük kanıtıdır.

Yemeklerin kalitesi her ne kadar düşük de olsa, hastanede staj yapan hemşirelik okulu öğrencilerine hastane yemeğinden verilmediğini öğrendik. Staj yapan öğrenciler de öğle olduğu zaman hepsi kantine yemeğe koşturuyor. Bir çorbanın 100 TL olduğu kantinde, öğrencilerin ve personelin halini düşünün.

Bilecik Sağlık İl Müdürlüğünün ve Hastane yönetiminin hastanede pişen yemek işine bir an evvel el atmaları vatandaşın hayrına olacağına inanıyorum.

Bu yazı toplam 886 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
MEHMET ERDEM Arşivi
SON YAZILAR