NECATİ TAYYAR TAŞ

NECATİ TAYYAR TAŞ

DUA

DUA

Dua, Allah’a karşı rağbet, niyaz, yalvarış, tazarrudur. Dua, Allah’ dan rahmet ve hayır beklemektir. Dua, Allah’ın rızasını, hidayet ve istikamete muvaffakiyetini dilemek ve yalvarmaktır. Dua, Peygamberimize salâvat getirmektir. Ve şüphesiz en büyük dua, namazdır.

Dua, müminin dilinde âsayı Musa’dır. Dua, ibadetin ruhu, ruhun cilası, îmânın gıdasıdır. Dua, peygamberimizin ifâdesiyle, “İbadetin iliğidir. Dua, ibadetin tâ kendisidir. Dua, ibâdetin özüdür. Dua, ibâdetin çivisidir. Dua, müminin silahı, dinin direği, göklerin ve yerin nurudur." Dua, Allah’ı anmaktır. Dua, benlik ve enâniyeti terk etmektir. Dua, Allah’ dan yardım istemektir. Dua, Allah’a tam teslimiyettir. Dua, Allah’a hamdetmek ve şükretmektir. Dua, Allah’a yaklaşmadır. Dua, sevenin sevdiğine niyazıdır, nazıdır.

Dua, gerçekten kulluğun ruhudur ve hâlis bir îmânın neticesidir. Çünkü dua eden adam bilir ki, kâinata hükmeden biri var ki, o kimseye muhtaç değil ama ona herkes muhtaç. O istemez, ondan istenir. O beni görüyor, zihnimden geçenleri ve niyetlerimi biliyor. O, beni korur ve her yerde kollar. Öyle ise ben yalnız değilim. O, benim yakınımda ve içimdedir.

Evet, insan inansa da, inanmasa da dua etmeye mecburdur. Nice Rab tanımayanların, sıkıştıklarında, darda kaldıklarında, çâresiz olduklarında, ölümü soluduklarında, felaketlere sürüklendiklerinde, acılara gömüldüklerinde göklere baktıkları, boyun eğdikleri, mahcupluk ve pişmanlık içerisinde, inkâr ettikleri ‘gücün’ kuvvetinden, kudretinden imdat diledikleri ve O’na sığınma, yalvarma, yakarma gereğini duydukları çok duyulan, görülen ve yaşanan gerçeklerdendir. Çünkü insan zayıftır, âcizdir, çâresizdir, muhtaçtır ve de ihtiyaç sahibidir. Zenginlik onun izâfî gücüdür. Bu ‘güç,’ bazen bir dilim ekmeği bile insana çok görür. Alıp verilen ‘nefes,’ paraya bağlansaydı, herhalde kimse yaşayamazdı.

Kaldı ki, kâinatta dua etmeyen hiç bir yaratık ve varlık yoktur. Kur’andan dinleyelim: “Allah’ın yarattığı herhangi bir şeyi görmediler mi? Onun gölgeleri, küçülerek ve Allah’a secde ederek sağa sola döner. Göklerde bulunanlar, yerdeki canlılar ve bütün melekler, büyüklük taslamadan Allah’a secde ederler. Onlar, üstlerindeki Rablerinden korkarlar ve kendilerine ne emrolunursa onu yaparlar. Yedi gök, yer ve bunlarda bulunan herkes O’nu övgü ile tespih etmeyen hiçbir şey yoktur. Ne var ki siz, onların tespihini anlamazsınız. O, halîmdir, bağışlayıcıdır.” Dua, kulluğun nişânesi, kul olmanın alâmet-i fârikasıdır. Yaratanın eserleri, kudreti ve sayısız nimetleri ortadadır. Kul da, kula yakışanı ve düşeni yapmalı ve yerine getirmelidir. Kur’ anın bu husustaki uslubu ne kadar muhteşemdir: “Habibim, ilan et ve kullarıma de ki: Ey insanlar! Sizin dua ve ilticanız olmasaydı, Rabbim size değer verir miydi?”

İnsan olarak yaratılmak, başlı başına fıtrî bir değerdir. Değer, kıymetlerin kıymetinin bilinmesine bağlıdır. Onun için yüce Mevlâ, insanı insan yapan değerlerin ve onu bütün mahlûkata üstün yapan erdemlerin, ibâdet ve itaatlerin genel ismi olan ‘dua” ile korunmasını ısrarla ister ve der ki: “Kullarım sana, beni sorduğunda söyle onlara ki: Ben çok yakınım. Bana dua ettiği vakit dua edenin dileğine karşılık veririm. O halde kullarım da benim davetime uysunlar ve bana inansınlar ki doğru yolu bulalar. Rabbinize yalvara yakara ve gizlice dua edin. Bilesiniz ki O, aşırı gidenleri sevmez. Rabbiniz şöyle buyurdu: Bana dua edin, kabul edeyim. Çünkü bana ibadeti bırakıp büyüklük taslayanlar aşağılanarak cehenneme gireceklerdir.”

Ya şefkat ve merhamet peygamberi, peygamber efendimizin duaya çağrıları: “Allah’a dua etmekten daha değerli hiçbir şey yoktur. Mübârek ve yüce Rabbiniz hayâ ve kerem sahibidir. Kulu, kendisine el kaldırdığı zaman, onları boş olarak çevirmeye kulundan hayâ eder. Kim noksanlıktan münezzeh bulunan Allah’a dua etmezse, Allah’ da ona gazap eder.”

Son olarak, şu güzel dua, duamız olsun: “Allah’ım! Sevdiklerin senden neler istemişlerse, ben de onları istiyorum. Nelerden kaçınmışlarsa, ben de onlardan sana sığınıyorum...”

Bu yazı toplam 665 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
NECATİ TAYYAR TAŞ Arşivi
SON YAZILAR