Kılık kıyafet, bireysel tercihleri ve toplumsal normları, gelenekleri, modayı, dinî ve resmî kuralları kapsayan, dış görünüşü oluşturan giyim kuşam, giyilen elbise ve aksesuarların tümü… Kılık, görünüm, tarz, hâl… Kıyafet, giysi, giyim tarzı… Her toplumun tarih boyunca gelişmiş kendine has giyim tarzları olmuş… Kılık kıyafet, sınıf, statü, meslek, hatta inanç göstergesi olarak kullanılmış… Kılık kıyafet, günümüzde kişisel ifade aracına dönüşmüş; moda, bireysel stil, rahatlık ve işlevsellik vb. ölçütler dikkate alınır olmuş… Resmî kurumlarda (okullarda, askerîyede, kamu hizmetlerinde), belirli kılık kıyafet kuralları önemli hâle gelmiş… Dinî inanışlarda kılık kıyafet; vazgeçilemez giyim kurallarıyla şekillenmiş…

Kılık kıyafet, ahlâkî ve manevî bir duruşun göstergesi… Kılık kıyafet, hava şartlarına göre değişen durum… Kılık kıyafet, meslekî, toplumsal grup, aidiyet hissi veren kimlik… Kılık kıyafet, kişilik, ruh hâli ya da ideoloji yansıması… Kılık kıyafet, kurumsal ortamlarda düzenin, disiplinin ve ciddiyetin görsele dönüşümü… Kılık kıyafet, giyinmekle alâkalı… Giyinmemeyi ya da giysilerden kurtulmayı özgürlük sanmakla ilintili değil… Bedenin teşhiri, giysiden kısıtlamakla yaparak olmaz sadece… Giyinip de hiç giyinmemiş gibi veya giysiyi bedene zulmederek yapılan bir tarzla da bedenin teşhiri söz konusu olabilir… Neden bedenimizi giysi ile örteriz? Bu sorunun doğru cevabı, bizi kılık kıyafetin nasıl olması gerektiğine götürür… Kılık kıyafet, sıradan bir ihtiyacın ötesinde aslında… Kılık kıyafetin, ne olduğunu ne olması gerektiğini anlamanın yolu, ‘kılık kıyafet’ tabirlerini anlamaya bağlı… Bu konuda, bir çırpıda söyleyebileceğimiz birçok ifade var… Kılığına girmek, birinin tarzında giyinmek (süper kahraman kılığına girmek gibi)… Kılığa bürünmek, başka biriymiş gibi görünmek (düşman dost kılığına bürünüp istihbarat toplamak gibi)… Kılık kıyafeti düzmek, yeni ve düzgün giysiler giymek (bayram kıyafeti giymek gibi)… Kılıktan kılığa girmek, sürekli kıyafet değiştirmek veya tarz değiştirmek (moda diye kılıktan kılığa girmek gibi)… Kılık kıyafeti yerinde olmak, giyimi düzgün ve özenli olmak (iş yerinde çalışanların iş kıyafeti giymesi gibi)… “İnsanı elbisesine göre karşılarlar, bilgisine göre uğurlarlar.” (Atasözü)… “Elbise kişiyi adam etmez.” (Atasözü)… “Kılık kıyafet insanın aynasıdır.” (Atasözü)…

Kadim medeniyetimizde kılık kıyafet, takva (Allah’a karşı sorumluluk bilinci) ve toplumsal temsil açısından önemli… “Bir kavme benzeyen, onlardandır.” (Hadis-i Şerif)… “Elbise, kalbin aynasıdır. Kalp neyle doluysa, beden onu giyinir.” (İmam Gazali)… Kılık kıyafetten maksat, erkek ve kadın için mahrem bölgelerin örtülmesi; cinsiyet farkının korunması, kadın ve erkeğin birbirine benzememesi, temizlik ve sadelik, gösterişten uzak, temiz ve sade giyim, toplumsal aidiyet ve inandığı değerlerin, kimliğini yansıtan kıyafet tercihlerinin yapılması demek… Bu çerçevede kılık kıyafet nasıl olmalı? Kılık kıyafet, tarzımızı, duruşumuzu ve sosyal ortamdaki imajımızı yansıtmalı… Resmî ortamlarda, iş toplantılarında veya düğün vb. etkinliklerde daha klasik ve şık kıyafetler tercih edilmeli… Günlük hayatta, daha rahat ve şık kıyafet seçilmeli… Kendi stilimizi keşfetmek için farklı tarzları, renkleri, kesimleri ve desenleri denemekte fayda var… Kıyafetin renkleri birbiriyle uyumlu olmalı, kişiliğimize uygun tonlar belirlenmeli… Vücut tipimize uygun kesimdeki kıyafet ve estetik görünümlü olan doğru tarz tercih edilmeli… Bedenimizin alt kısmı daha geniş ise, daha ince bir görünüm için düz kesim tercih edilmeli meselâ… Kıyafete uygun (saat, kolye, çanta vb.) doğru aksesuarlar kullanılmalı… Mevsime uygun kıyafet seçilmeli… Yazın hafif, kışın ise kalın giysiler tercih edilmeli…

Kendimizi iyi hissetmek maksadıyla kıyafetin rahat olmasına özen gösterilmeli… Kadim medeniyet değerlerimizde, kadının ve erkeğin kılık kıyafeti, süslenmek amaçlı değil… Dışarı çıkarken daha cazip ve dikkat çekici kıyafetler kullanıp, vücut hatları belli olacak şekilde dar, ince veya şeffaf elbiseler giyerek, karakter ve kişilikten ziyade cinselliği öne çıkarma için değil… Kadim medeniyet değerlerimize göre kılık kıyafet, bireyin bedensel örtüsüyle birlikte davranışlarında da tevâzu ve ahlakî düzene uygun yaşamasının, takvasının, hakkın hatırını öncelemesinin göstergesi… Kılık kıyafet, kadın ve erkekler için mahrem yerlerin örtülmesi için… Kadim medeniyetimizde, bu nedenle, vücut hatlarını belli eden dar, gevşek ve şeffaf kumaşlar tercih edilmez… Kılık kıyafet, tarzdan ziyade yerine getirilmesi icap eden farz… Kılık kıyafette, dikkat çekici, parlak ve aşırı süslü kıyafetler yerine, mütevâzı ve sade renkli, desenli giysiler tercih edilir… Kılık kıyafette, aksesuar kullanımında dikkatli davranılır; abartılı ve gösterişli aksesuarlar yerine, sade ve zarif aksesuarlar seçilir… Kılık kıyafet, sadece giysilerle sınırlı değil, alçakgönüllü olmanın gereği… Kılık kıyafet, kültürel yorumlara göre değişiklik gösterebilir, lâkin ölçü belli: “Ey Âdemoğulları! Size hem edep yerlerinizi örtecek bir elbise, hem giyinip süsleneceğiniz bir elbise indirdik. Takvâ elbisesine gelince, en güzel ve en hayırlı elbise işte odur. Bunlar, insanlar düşünüp öğüt alsınlar diye Allah'ın indirdiği ayetlerdendir. ” (A’raf, 26)… Kılık kıyafet, insanın ruhunu ve onurunu yansıtan bir kalkan misâli…

Doğru olmayan kılık kıyafet, bulunduğumuz konuma göre değişik anlamların algılanmasına neden durum… Aşırı dar ya da bol gelen kıyafet, yakışmayan renk veya model, olduğumuzdan farklı anlaşılmaya ve farklı algı yanılmasına neden hâl... En kötüsü, karşı cinsiyetin kıyafetini ve tarzını kullanmak… Bu, bir özgürlük olamaz… Bu, aile kavramanın içini boşaltan, nüfus artışımızı durduran ve toplum dinamiklerini yerle bir eden bir çöküş sebebi… Cinsel sapkınlıkların, sıradan bir hastalık diye geçiştirilmesi ise, daha kötü… Âdeta giyinmemek şeklinde tezahür eden teşhircilik, hem kadın hem erkek için tolere edilebilecek bir tercih olamaz… Kılık kıyafet, böylesine önemli… Elbette giyim tercihindeki farklılara saygılı olmak gerek… Giyim tercihlerinin saygın olması kaydıyla… Kılık kıyafet, kişinin kendine ve yaşadığı topluma olan saygının da bir gereği… Yatak kıyafeti ile sokak kıyafeti; iş kıyafeti ile günlük kıyafet birbirine karıştırılmamalı… Bedenin güzelliğini ya da çirkinliğini ortaya çıkaran giyim tarzı, kılık kıyafeti, kılık kıyafet olmaktan çıkaran ahvâl… Saygın olmanın birinci adımı, saygın kılık kıyafet… Örtünmedir (tesettürdür), bireysel ve toplumsal eylemdir kılık kıyafet… Örtünmek; bedensel ve psikolojik durumun ifadesi… Bu, toplumdan topluma farklı olabilmekte… Birçok din ve inanç sisteminde örtünmek, ahlakî ve manevî bir gereklilik… Müslüman, Hristiyan, Yahudi ve Hindu toplumlarda kadınların elbiseleri, başörtüleri ve erkeklerin kıyafetleri veya diğer örtünme şekilleri, dinî inançların ve değerlerin gereği… Toplumlarda kılık kıyafet farklılıkları, geleneksel değerlerle şekillenir... Bazı kültürlerde kılık kıyafet, bireyin toplumsal statüsünü, medenî durumunu ya da dinî kimliğini ifade eder... Kılık kıyafet; insanın kendine ve başkalarına karşı sorumluluklarıyla bağlantılı… Kılık kıyafet, bireyin niyetine ve amacına bağlı olarak farklı anlamlar taşır… Tevâzu, hayâ maksatlı kılık kıyafet, bireyin maneviyatını yansıtan tarz… Toplumsal baskıyla ve sadece âdet olduğu için tercih edilen kılık kıyafet, bireyin özgürlük algısına indirilen darbe… Kılık kıyafet, erkeğin kadın kıyafetine ya da kadının erkek kıyafetine bürünerek kimliğini gizlemek ve suç işlemek adına yapılması tehlikesine karşı önlem almanın çaresi; ölçülere uymaya endeksli… Yoksa aranan suçlu birinin, karşı cinse ait bir kıyafeti giyerek kaçması, başka nasıl izah edilebilir?

Kılık kıyafet, sadece bedeni değil, ruhu da örten bir zarafet olmalı… Bu, takva elbisesi; iman, edep… Kılık kıyafet; üslup ve usturuplu olmak için şart… Kılık kıyafet, insanla, insan olmakla ilgili… Kılık kıyafet, hayvanlar ve bitkiler için bir yere kadar doğru… Kılık kıyafet, insan olmanın, insan kalabilmenin, insanın özeline saygı göstermenin zırhı… Selam, sevgi ve saygılarımla. https://bit.ly/muzafferceven