Geçtiğimiz günlerde Bozüyük TSO tarafından yayınlanan bir dergiyi incelerken “TSO yöneticileri üniversite için çalışıyor” bazlıklı bir yazı dikkatimi çekti. Üniversite için çalışıyorlar da acaba ne yapıyorlar diye merak ettim. Yazının içeriğine indiğimde TSO yöneticileri tarafından Rektör Azmi Özcan’ın ziyaret edildiğini ve bu ziyarette de oda yöneticilerince Bozüyük’e bir fakülte kazandırılması konusunda oda olarak çalışmalar yapıldığının bahsedildiği bir görüşme yapıldığını anladım.

Görüşme de Rektör Azmi Özcan Fakülte konusunda temel çalışmalarının proje bazında detayları ile hazır olduğunu belirtmiş. Ancak yerel ve bölgesel imkan ve kaynaklarında biran evvel harekete geçirilmesi gerektiğini vurgulamış. Yani anlayana yapılan bu görüşme de ince bir mesajla güzel bir ders verilmiş. Bizim TSO yöneticilerimiz de fakülte için çalışıyoruz diyerek kendi reklamlarını yapmaktan bu konuda çalışmaya fırsat bulamamış olacaklar ki henüz üniversite konusunda bir arpa boyu dahi yol alınamamış

Güya üniversite konusunda TSO’nun organize ettiği bir platformda milletvekili başta olmak üzere yerel yöneticiler, sivil toplum kuruluşları, ilgili kurum ve kuruluş yöneticilerinin de katılacağı bir toplantı organize edecekti. Ama nedendir bilinmez o toplantı aylardır bir türlü gerçekleşmedi, gerçekleşemeyecek. Ne acıdır ki bahane üretmekte gösterdiğimiz çabayı, proje ve formül üretmekte gösteremiyoruz. Boşa gelip geçen zamanda ilçe her geçen gün kan kaybederken saygı değer idarecilerimizin günleri de leyleğin misali laklakla geçiyor. İlçenin yöneticileri ve önde gelenleri başta olmak üzere ilçenin büyüyüp gelişmesi için mücadele ediyor gibi gözükenler, iş lafa geldiğinde mangalda kül bırakmıyor ama uygulamaya gelindiğinde ise elini taşın altına koyma teveccühünü gösterme nezaketinde dahi bulunmuyorlar. Hal böyle olunca da yıllardır bu ilçeye bırakın üniversiteyi kazandırmak, öğrenci sayısının arttırılması hususunda bile gözle görülür bir çalışmaya rastlanamıyor. Tarımın bittiği, sanayinin can çekiştiği noktada esnafların tek umut kaynağı olarak gördüğü üniversitenin bu zihniyetteki idarecilerle ilçeye kazandırılması maalesef ki çok zor görünüyor. Bu ilçenin derdiyle dertlenmeyen, kendi çıkar ve menfaatleri doğrultusunda hareket ederek bulundukları koltukları meşgul edenler üzerlerine aldıkları bu vebalin hesabını er veya geç ödeyeceklerdir. Ödenecek vebalin ağırlığı da her geçen gün daha da artmaktadır…..

SAYGILARIMLA...