ABDULKADİR İLGEN

ABDULKADİR İLGEN

BOZÜYÜK’E MUTLAKA ÜNİVERSİTE KURULMALIDIR

BOZÜYÜK’E MUTLAKA ÜNİVERSİTE KURULMALIDIR

Geçen hafta yerel basından Haber11 sitesinde, Levent SÜNAL imzalı bir haber-analiz yazısı çıktı. Analistin uzmanlık sahası nedir, ne değildir, genelde neyin analistidir; bunları bilmem. Bildiğim bir şey varsa, o da haber sütunlarına renk katan bu tür analiz yazılarının mizahi derinliği konusunda içimde beliren kıskançlık duygusudur.

Muhteviyatı üç dört paragrafı geçmeyen yazının, daha başından itibaren çelişkilerle dolu gibi gözükmesi sizi şaşırtmasın. Yazının bir bölümünde, “İlçemizde Üniversite kurulması veya Bilecik Üniversitesi’ne bağlı bir veya birkaç fakültenin kazandırılması konularında “ilk ciddi adımlar” geçtiğimiz yıllarda kurulan Bozüyük Meslek Yüksekokulu’nu Geliştirme Derneği tarafından atılmıştı.” şeklinde başlayan ifadeler, hemen devamında “Kuruluş aşamasında milletvekilleri ile koordinasyon sağlayamadıkları gerekçesi ile istedikleri siyasi desteği göremeyen dernek üyeleri ‘birkaç cılız faaliyet’ dışında somut adımlar atamadılar.” diye devam ediyor. (Vurgular bana ait.)

İlk ciddi adımlar” mı, “birkaç cılız faaliyet” mi, bunlardan hangisine vurgu yapıldığı pek belli olmayan yazıda, daha da ileri gidilerek Bozüyük’e bir fakülte, olmazsa “en azından” bir üniversite kurulma isteği dile getirilirken, ironinin de zirvesine çıkılmış oluyor. Haberin yazarını, gösterdiği bu başarılı haber-analiz yazısından dolayı içtenlikle tebrik etmek sterim.

Gazete sütunlarında her zaman ciddi yazılar çıkması, hem yazarı, hem de okuyucuyu ciddi biçimde geriyor. Zaman zaman bu türden mizahı yazılar çıkması, daralan nefeslerimizi biraz da olsa açıyor, bizi mutlu ediyor.

Geçen hafta kendi köşesinde bazı değerlendirmeler yapan Şadi Erdal, siyasi bir partinin Bozüyüklü temsilcilerine hitaben, “Halen üniversiteyi barındıracak bir binaya sahip değilsiniz. Yüksek okulun bitişiğindeki Şeker fabrikalarına ait bina satılıyor. sesiniz çıkmıyor.” şeklinde tarizlerde bulunurken, ciddi bir konuya parmak basıyordu. Bana göre bu cümlenin muhatabı bütün Bozüyüklülerdir.

Şu ana kadar konuya taraf olan ya da olmayanlardan bir açıklama gelmedi. Şeker fabrikalarına ait taşınmazların üniversiteye devrine dair yasal veya idari sorunları çözecek merci ve baskı grupları bellidir. Bundan sadece iktidar değil, yerel yönetimler başta olmak üzere, muhalefet ve bütün bir Bozüyük kamuoyu sorumludur.

Basit bir taşınmazın önündeki teknik engeli aşamayan istek sahiplerinin, enerjilerini başka alanlarda değil, bu konu üzerinde yoğunlaştırmaları, hem Boüyük hem de Bilecik için daha faydalı olabilir.

Bizde her şeyi devletten bekleme hastalığı, sadece bugünlere özgü bir şey değildir. Devlet mekanizmasıyla bu mekanizmayı yürüten bürokrasi, nihayetinde devlete hükümet eden siyasî mekanizmanın emrindedir. Siyasî mekanizmayı hareket geçiren güç ise halkoyu ve siyasi muhalefettir. Temsili demokrasiden katılımcı demokrasiye doğru gidilen bir süreçte, kamuoyu sadece siyasî ve bürokratik mekanizmayı harekete geçirmekten sorumlu bir güç değil, aynı zamanda sorumluluk yüklenmesi gereken bir unsur olarak da değerlendirilir.

Her şeyi devlet erkini yürüten mekanizmaya havale ederek topu taca atan düşünce geride kaldı. Her konuda hiçbir sorumluluk taşımadan “yapılsın, edilsin vs.” türündeki nutuklarla âleme nizamat vererek bu işler yürümüyor.

Her şeyden önce yüksek bir sanayi kapasitesine sahip Bozüyük ilçesinin, bunu sadece bir övünç kaynağı olmaktan çıkartarak elini taşın altına sokması gerekiyor. Bozüyük elbette her şeyin en iyisine layıktır, ama başkalarının elleriyle değil, kendi elleriyle.

 

Bu yazı toplam 525 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
ABDULKADİR İLGEN Arşivi
SON YAZILAR