ŞADİ  ERDAL

ŞADİ ERDAL

BÜTÜN KAPILAR KAPANSIN; YALNIZ...

BÜTÜN KAPILAR KAPANSIN; YALNIZ...

Kutlu Doğum Haftası bütün heyecanı ile anılıyor. O'nun yüzü suyu hürmetine kainatı yarattığını söylüyor Yaradan. 

Köşemi, O'nu güzel anlatan Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in yazısı ve şiiri ile dolduruyorum. Bundan güzel anlatmamız ne mümkün.

BÜTÜN KAPILAR KAPANSIN; YALNIZ...

Üzerlerinde ağır bir halsizlik, yine en yakınlarından iki sahabinin kolunda, Mescide girdiler, minbere çıktılar:

« - Allah, kullarından birini, dünya ile kendi yakınlığı arasında serbest bıraktı; kul da Allah'ı seçti. »

Ebû Bekr ağlıyor:

- Anam, babam, her şeyim Sana feda olsun, ey Allah'ın Rasûlü...

Sahabiler, haşyet ve dehşetle birbirine bakışırken, Allah'ın Sevgilisi devam ettiler:

« Sohbetiyle, sevgisiyle, malıyla, canıyla Bana insanlar içinde en büyük yardımcı Ebû Bekr oldu. Eğer dünyadan bir dost seçmek gerekseydi, Ebû Bekr'den başkasını bulamazdım. Fakat onunla aramdaki, sadece İslam kardeşliğidir. »

Ve heybetler içinde ilave buyurdular:

« Bugünden sonra Mescide açılan kapıların hepsi kapansın, yalnız Ebû Bekr'inki açık kalsın! »

Son emanet de Ebû Bekr'e verilmiş oluyordu.

« Ey Nâs! Kimin arkasına vurdumsa, işte arkam, gelip vursun! Kimin benden alacağı varsa işte malım, gelip alsın! »

Öğle namazı kılındıktan sonra yine minbere çıkıp aynı sözü tekrarladılar:

« İşte arkam, işte malım.»

Üç dirhem alacak iddia eden biri çıktı. Hemen ödediler.

Arap Yarımadasında tek Müşrik bırakılmamasını ve elçilere saygı gösterilmesini emir buyurdular.

« Allah'a ısmarladık...»

Ve Hazret-i Aişe'nin hücresine döndüler.

NUR 

Yok bile yokken O vardı;

O bir nur... Ki mutlak saffet.

Âdem, Allah'a yalvardı;

O nur için beni affet!

Adem'in alnında bir nur;

Derken öbür Peygamberde.

Âyet ki, çıplak okunur;

Ne bir harf, ne zarf, ne perde.

Geçti bilmem kaç nesilden,

O nur, İlâhi dâire...

İbrahim'den, İsmail'den,

Vesaire vesaire...

O nur, o nur, elde sancak;

Aktarılır, nebi nebi.

Bir beklenen var ki, ancak,

Nurun ezelden sahibi...

Nur sırdır, ışık üstü sır;

Vurduğu eşya golgesiz.

Onsuz insan kör ve sağır;

Ülkeler onsuz, ülkesiz.

Son Peygamber, son Peygamber!

İlk olunca sona geldi.

Nur, fezayı tutan çember,

Ondan gelip O'na geldi.

Bu yazı toplam 1256 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
ŞADİ ERDAL Arşivi
SON YAZILAR