Ak Parti iktidar olana kadar her iş Ankara merkezli yapılırdı. Herhangi bir ilin 5 haneli 20 nüfuslu köyün suyu, elektriği, kanalizasyonu, yolu yapılacak. Yapılmasına Ankara karar verirdi. İllerdeki bakanlık teşkilatları proje yapmak ve teklif etmekle mükellefti.

Ak Parti iktidara geldikten sonra millete kısıtlı hizmet sunan sisteme itiraz etti, yeni hizmet anlayışları getirdi. Başta İl Genel Meclisi üyelerinin yetkilerini genişletti. İl Özel İdaresi Müdürlüğünü İl Genel Sekreterliğine dönüştürdü ve geniş yetkilerle donattı. Köylere Hizmet götürme Birliği kurdu. Köydes, Beldes isimleriyle gönderilen paralarla köylere ve küçük belediyelere hizmette çok çok fazla artış oldu.

Eskiden yani bundan 8-10 yıl evvel bir köy muhtarı 5-10 metre boru, 8-10 çuval çimento alabilmek için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünün kapısını günlerce aşındırırlardı. Araya iktidardaki partinin il ve ilçe başkanlarını, il genel meclis üyelerini koymadan da alamazlardı. Zamanın idarecilerinde hak vermek gerekir. Ankara'dan yeterli para gelmiyor, nasıl versinler. Kısıtlı gelen parayı onlarda kısa kısa dağıtıyorlardı.

Ak Parti İktidarı yerel yöneticilerin yetkilerini artırdı. Nasıl eskiden Ankara yerel yönetimlerin isteklerini cevap veremiyor idiyse, şimdi işler tam tersine dönmüş görünüyor. Sayın Başbakan Erdoğan kabinesi, yani hükümeti o kadar çok hızlı hareket ediyor ki, yerel idareciler maalesef ayak uyduramıyor. Bu ayak uyduramayış yüzünden vatandaşa bu sefer hizmet yerel idareciler yüzünden aksıyor.

Bürokrasi hala o eski Ankara merkezli hizmet anlayışından kurtulamadı. Hala kendisinin vatandaşın üstünde görmekten, bu vatandaşa dikkat etmek lazım her an beni aldatabilir anlayışından kurtulamadı.

ÖRNEK Mİ İSTİYORSUNUZ?..

Seçimlerden üç ay evvel ilimize 200 yataklı donanımlı Devlet Hastanesi yapılacağı söylendi. Bilahere İl Başkanı Kurtulmuş söylentiyi teyit etti. Seçimlerin geçtiği 4 ay oldu, 7 aydır mahalli idarecilerimiz hastahanenin arsasının yerini tespit edemediler. İlimize gelen Orman Bakanı “Yerinizi bulun hastane parası hazır” demişti. İktidar o kadar hızlı hareket ediyor ama mahalli idarecier hala, yer tespitini 3 senede bina inşaatını 10-15 senede yapan iktidarların dönemindeki bürokrasi kapasıyla yerinde sayıyor.

Sağlık alanında yapılan hizmetleri hep birlikte görüyoruz. SSK Hastahaneleri devletleştirilemez, SSK'lısı, Bağ-Kur'lusu emeklisi, memuru her kesmi istediği eczaneden ilacını alacak kararına iktidar kanadı hariç muhalefet, odalar karşı çıktı. İktidara yakın eczacılar bile boykot kararlarına uydu. O günlerde bu boykotları tenkit eden, yanlış ata oynadıklarını buradan biz söyledik. Bugün ne kadar haklı çıktığımızı görüyorsunuz.

Maalesef Devlet Hastanelerinin hala o eski ağır hizmet anlayışını terkedemedi. İlimizde yok ama Bursa Eskişehir'de açılan özel hastanelerdeki vatandaşa gösterilen hizmet anlayışını gösteremiyor. Son günlerde Sağlık-Sen ile Devlet Hastanesinde yaşanan tartışmada bürokrasiin kendini geliştirmediğinin örneğidir.

İlimize KOSGEB geliyor. Aylardır bir bina temin edilemiyor. KOSGEB esnafa destek veren bir kuruluş. Faaliyete geçemediği her gün ilimiz için büyük kayıp. İlimiz zaten ne çekiyorsa Bölge Müdürlerine bağlanmaktan çekiyor.

Eskiden Devletle iş yapan işadamı, esnaf yaka silkerdi. Yaptığı işin parasını alamaz, işçisine parasını maaşını, devlet vergisini, işçinin sigortasını ödeyemezdi. Şimdi herkes devlete iş yapmaya can atıyor. Çünkü işini yapan, parasını en kısa zamanda alıyor.

Bütün sıkıntı mahalli idarecilerden kaynaklanıyor. Hala eski günlerdeki gibi bir iş yapmak için vatandaşı karşısında el pençe divan durmasını isteyen idareciler var.

Şu durumu kim tespit edipte iktidara ayak uyduracak idarecilere sahip olacağız. İşte bütün sıkıntı burada ya!...

TAŞI GEDİĞİNE

Cübbeli Ahmet Hoca “yöreye göre kelime anlayışları değişir. Karadeniz'de sözünde durmayana puşt denir. Bir başka yörede birine puşt desen başına neler gelir,...” diyor.

Hocam puşt puştluğunu yapar. Ben böyle bilirim. Sen hangi yöredeki manaya çekersen çek.

- * - * - 

Eski SSK binasının Sigorta Hastanesi yapılacak diye temelleri atıldı. Olmadı SSK İl Müdürlüğü oldu. SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı birleştirilince binayı Sağlık İl Müdürlüğü aldı. Diyaliz Ünitesini taşıdı. Üst katları Diş Hastanesi oldu. Şimdi de Sağlık Meslek Lisesine dönüştürülüyormuş. Tabii bu değiştirmeler sırasında binada tadilatlar yapılıyor. Tadilatlar sırasında harcanan parayla öyle bir bina daha yapılırdı. KİT Komisyonu Başkanı hem de Sanıştay Denetçiliği'nden gelme. Tadilatlarda harcanan paraya ne der acaba?