NECATİ TAYYAR TAŞ

NECATİ TAYYAR TAŞ

MÜNÂFIKLARIN TEMEL ÖZELLİKLERİ (3)

MÜNÂFIKLARIN TEMEL ÖZELLİKLERİ (3)

 * Rahat değildirler, Müminlere karşı korku ve tedirginlik içinde yaşarlar. Münafık, sürekli olarak güvensizlik içindedir; Allah'a teslim olmaz. Sürekli kendini olmadığı biri gibi göstermeye uğraşan sürekli olarak kendini etrafına ispatlamaya ve bunun için rol yapmaya çalışan bir insanın rahat huzurlu ve güvenli olması mümkün değildir.
Bu tedirginlik ve güvensizlik psikolojisi içinde çevrelerinde gelişen her olayın kendi aleyhlerinde olacağını sanırlar. Her yeni gelişme üzerine ikiyüzlülüklerinin ortaya çıkacağından endişe ederler. Kuran'da münafıkların bu ruh hali "Her çağrıyı kendileri aleyhinde sanırlar" (Münafikun / 4) ayetiyle ifade edilir.

Bir başka ayette münafıkların sürekli bir kuşku içinde bulundukları ve kuruntular girdabında boğuldukları şöyle bildirilmektedir: Münafıklar Onlara: Biz sizinle beraber değil miydik? diye seslenirler: Müminler de derler ki: Evet ama siz kendi başınızı belaya soktunuz; fırsat beklediniz; şüpheye düştünüz ve kuruntular sizi aldattı. O çok aldatan şeytan sizi, Allah hakkında bile aldattı. Nihayet Allah’ın emri gelip çattı!” (Hadid / 14)

* Kolaylıkla ümitsizliğe kapılırlar. Münafığın en belirgin özelliklerinden biri de her ne kadar kendisini güçlü göstermeye çalışsa da en küçük bir olayda dahi hemen ümitsizliğe ve karamsarlığa kapılmasıdır. Bir hastalık anında kolayca Allah'a isyan edip ümitlerini kesebilir ve tevekkülsüzlük edebilirler. Oysa Allah kâfirlerden başkasının Allah'tan ümit kesmeyeceğini bir ayette şöyle bildirmektedir: Kâfirler topluluğundan başkası Allah'ın rahmetinden umut kesmez. (Yusuf Suresi 87)

* Cehennemin en alt tabakasındadırlar. Kur’anın ifadesiyle: “Şüphe yok ki münafıklar cehennemin en alt katındadırlar. Artık onlara asla bir yardımcı bulamazsın.” Nisa / 145. Münafıkların imanlarındaki şaibe ve müphemlik, onların en acıklı azaba müstahak olmalarına sebep olmuştur. Nitekim Peygamberimiz s. “Münafıklar iki sürü arasında kalmış kararsız koyun gibidirler.” Evet, gerçekten öyle; bir o sürüye geçerler bir diğer sürüye. Hiç bir tarafta daimi kalmazlar. Sürekli iki taraf arasında dururlar, hep hangisinin daha güçlü ve ikballi olduğunu gözetlerler. Mevla’mız da öyle buyurur: “Onların arasında bocalayıp dururlar; ne onlara, ne de bunlara bağlanırlar, Allah’ın şaşırttığı kimseye artık asla bir çıkar yol bulamazsın.” (Nisa / 143)

Kur’an, “Cehennemin yedi kapısı vardır. Onlardan her kapı için birer gurup ayrılmıştır” diye bildirmiştir. İbn. Cüreyc, Cehennemin katları, Dahhâk, bu katlarda kalacaklar hakkında şu bilgileri vermektedirler: Birinci tabakada, Cehennem: Günahkâr müminler için. İkinci tabakada, Lezâ: Yahudiler için. Üçüncü tabakada, Hutame: Hıristiyanlar için. Dördüncü tabakada, Sa’ir: Sabiîler / Yıldızlara tapanlar için. Beşinci tabakada, Sakar: Mecûsiler için. Altıncı tabakada, Cahîm: Müşrikler için. Yedinci tabakada, Hâviye: Münafıklar için.

 

Münafıklık hastalığıyla mâlûl olanlara, Rabbimizden hidayet diliyor, karargâhları Müslümanların iskân ettiği mekânlar olduğuna göre, onların şerlerinden, fitne ve fesatlarından Müslüman cemiyetlerin ve nefislerimizin muhafazasını niyaz ediyor ve şu iki ayetle, bu konuya nokta koymak istiyorum: “Allah, elbette ‘ona gönülden’ iman edenleri de bilir, ‘ikiyüzlü münafıkları da bilir.” (Ankebut / 11) “Rabbinin izniyle güzel memleketin bitkisi ‘güzel’ çıkar; kötü olandan ise faydasız bitkiden başka bir şey çıkmaz.”(A’raf /58)

Bu teşbihi şöyle anlayabiliriz: Mümin, toprağı verimli olan güzel memlekete benzetilmiştir ki o, hak sözü işitince onu kabul ederek faydalanır ve güzel ameller ortaya kor. Münafık da kötü topraklı yere benzetilmiştir ki o, hak sözü işittiği halde onu kabul etmez ve ondan faydalanmaz. Hak söz, yağmur ve güneş gibidir. Yağmur ve güneşin, verimli toprağı fışkırttığı halde, kum ve taşlarda geçici eserin dışında hiçbir berekete medâr olamadığı gibi…

Bu yazı toplam 700 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
NECATİ TAYYAR TAŞ Arşivi
SON YAZILAR