MUSTAFA KINIKOĞLU

MUSTAFA KINIKOĞLU

ELEŞTİRİDE USÛL VE TİYATRO FESTİVALİ

ELEŞTİRİDE USÛL VE TİYATRO FESTİVALİ

Her işin kendine özgü bir usûlu var. O işin hakkını vermek için bu usûllere dikkat etmek gerekiyor. Bir işin ehli olmak, bu usûllere uymakla olacak bir iş…

Bir konuyu veya bir kişiyi eleştirmenin de bir usûlu olmalı, vardır da... Millet olarak, usûllere uyum konusunda zayıf olduğumuz bir gerçek. Aynı zayıflık eleştiri yaparken de karşımıza çıkıyor.

Eleştiri yaparken dikkat edilmesi gereken usûllerden birkaçını şöyle sıralayabiliriz; eleştirilen konu hakkında yeterli bilgi sahibi olmak (bu maddeye yeterli bilgi sahibi değilsek bu eksikliğimizi belirtmek de eklenebilir), eleştiriyi sadece karşı tarafın eksiğini belirtme olarak görmemek, o eksikliğin nasıl kapatılabileceği hakkında da görüş bildirmek… Ülkemizde herkesin uzmanı olduğu üç konu vardır; futbol, ekonomi ve din. Bu konular gündeme geldiğinde mangalda kül bırakmayız, evin ekonomisini zor çeviririz ama ülke ekonomisinde bize göre yanlışlıklar çoktur, yönetim bizim elimize geçse neler neler olacaktır… Kahvehane kahramanlığı da diyebileceğimiz bu durum eleştirilerimizdeki usûlsüzlüğü gösteren en genel örnektir.

Beni bu konuda yazmaya iten sebep, geçtiğimiz günlerde Bilecik’te düzenlenen Tiyatro Festivali hakkında yapılan bir eleştiri oldu. “Festival için harcanan milyonların Bilecik’e ne kadarlık katkısı olabilir ki” meâlindeydi bu eleştiri...

Bu eleştiri haklı veya haksız olabilir, tartıştığım bu değil. Tartışmak istediğim, böyle bir eleştirinin ne yapana, ne de eleştirilene bir faydasının olmadığı… Yukarıda saydığımız usûlleri göz önüne alalım; ilk olarak bu festivalin maliyetinin ne olduğu ve organizasyon sahiplerinin bu harcama ile neyi amaçladıkları hakkında bilgi sahibi olunmalı… Sonrasında, o amaçların ne kadarı gerçekleşmiş, buna bakılmalı… Bunun sonucunda bir değerlendirme yapılır ve “ben olsam bu bütçe ile şu şu işleri yapardım, getirileri de şu şu olurdu” denebilir. Böylece faydalı bir tartışma zemini oluşur. Aksi durumda, söylenen söz kimseye faydası olmayan suya yazılmış bir yazı gibi uçar gider.

Festival özeline gelirsek; iki hafta önceki yazımda Bilecik’in bilinirliğinden bahsetmiş ve ilimizin Zaytung’da Yozgat ile birlikte en çok “ti’ye” alınan şehirlerden biri olduğunu örnekleri ile yazmıştım. Bu açıdan bakıldığında, böyle faaliyetlerin

bilinirliği sağlamaya olumlu katkısı olacağını düşünüyorum. Ayrıca, bu yıl dokuzuncusu düzenlenen ve ulusal medyada hayli yer alan bu festivalin şehirden çıkan bir marka haline geldiği söylenebilir ki bu Bilecik için önemli bir adım...

Belki Bilecik Belediyesi yaptığı bu organizasyondan beklentilerini, halkın ilgisini ve geri dönüşlerin nasıl olduğunu bir rapor ile açıklar, böylece festivalin ilimize katkısını daha net görmüş oluruz.

Bu yazı toplam 1281 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
MUSTAFA KINIKOĞLU Arşivi
SON YAZILAR