FERRUH ERDOĞAN

FERRUH ERDOĞAN

TÜRKİYE’NİN ORMAN VARLIĞI TÜKENİYOR

TÜRKİYE’NİN ORMAN VARLIĞI TÜKENİYOR

Türkiye'nin İstanbul'dan Kahramanmaraş'a kadar, bin 700 kilometre boyunda, 160 kilometre eninde bir bantta 12 milyon hektar orman varlığını bulunuyor ve bu ormanların tamamı yangın riski altında .

Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre 1937 yılından bu yana geçen 64 yıllık süre içinde çıkan 68 bin 214 ayrı orman yangını sonucunda 1 milyon 533 bin 598 hektarlık orman alanı yanarak yok oldu. Bu verilere göre, bir yılda çıkan ortalama bin 66 adet yangında yılda 23 bin 962 hektarlık ormanlık alan yitirildi.

Orman yangınlarında tahrip olan alanları sırasıyla koruluklar, bozuk baltalıklar, bozuk korular,

ağaçlandırma alanları, normal baltalıklar ve makilikler oluşturuyor. Yangınlarının çıkış nedenleri

arasında yüzde 53 ile "ihmal ve dikkatsizlik" ilk sırada yer alıyor. Bunu yüzde 25 ile "belirlenemeyen nedenler", yüzde 9 ile "kasıt", yüzde 7 ile "yıldırım düşmesi" ve yüzde 6 ile "kaza sonucunda yangın" izliyor.

2001 yılının Ekim ayı sonu itibariyle 2 bin 547 ayrı orman yangını çıktı ve tahrip olan alan miktarı 7 bin 200 hektar düzeyinde kaldı. Yetkililer, bu yangınların 2 bin 800 hektarının "örtü yangını", 4 bin 400 hektarının ise "tepe yangını" şeklinde çıktığını kaydettiler. Orman yangınlarının aylar itibariyle dağılımı ise Haziran'da 301 yangında bin 478 hektar alan, Temmuz'da 513 yangında bin 483 hektar alan, Ağustos'ta 501 yangında bin 257 hektar alan ve Eylül'de ise 433 yangında bin 342 hektar şeklinde gerçekleşti.

Yangınlar orman alanlardaki tahribatın ötesinde can kaybına da neden oluyorlar. 2001 yılında çıkan orman yangınlarında söndürme çalışmalarına katılan orman görevlilerinden 8 kişi yaşamını yitirdi.

(Kaynak: Anadolu Ajansı ve ntvmsnbc.com)

72 Yıllık Çevre Abidesi: "Yürüyen Köşk"

Tarih 21 Ağustos 1929... Ulu önderimiz Atatürk İstanbul'dan Bursa'ya gitmek için Ertuğrul yatıyla yola çıkar. Her zaman Mudanya yolunu tercih eden Atamız Marmara Denizi'nde gezinirken yolu Yalova sahillerine düşer ve birden dallarını özgürce uzatmış, asırlık bir çınar ağacı gözüne çarpar. Sahile çıkan Atatürk, Çınar ağacına sırtını dayayarak gölgesinde bir süre dinlenir. Ve ayağa kalktığında yanındakilere Çınar'ın hemen yakınında bir ev yapılması talimatını verir. İşte o gün inşaasına karar verilen o ev daha sonra YÜRÜYEN KÖŞK adını alacaktır.

Atatürk bir gün yapımı hızla süren köşkün inşaatını ziyaret eder ve ulu Çınar ağacının dallarını

budamaya çalışan bir bahçıvanla karşılaşır. Hemen bahçıvanı yanına çağırır ve bunun nedenini sorar.

Görevli bahçıvan ağacın dallarını uzarak binanın duvarlarına dayandığını söyler. Atatürk bu cevaptan tatmin olmaz ve bugün bile insana inanılması güç görünen bir emir verir: "AĞAÇ KESİLMEYECEK, BİNA KAYDIRILACAK."

O günün şartlarında mucize yaratmayı gerektiren bu görev İstanbul Belediyesi'ne intikal eder. Belediye Fen İşleri Yollar-Köprüler Şubesi'nin sorumluluğunda Başmühendis Ali Galip Alnar teknik elemanlarıyla birlikte Yalova'ya gelerek çalışmaya başlar.

Güzel ve sıcak bir yaz akşamında Atatürk ile birlikte kardeşi Makbule Atadan, Vali Vekili Muhittin Bey,

Emanet Fen Müdürü Ziya bey ve Cumhuriyet Gazetesi Başmuhabiri Yunus Nadi nezaretinde bina 4.80 metre civarında kaydırılır. Bu olağanüstü ve riskli iş 10 Ağustos tarihinde tamamlanır ve ulu Çınar ağacının dalları kesilmekten kurtulur.

Bu yazı toplam 691 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
FERRUH ERDOĞAN Arşivi
SON YAZILAR