MUZAFFER ÇEVEN

MUZAFFER ÇEVEN

KISA KALIN YOLDA…

KISA KALIN YOLDA…

İnce uzun yolda yol aldık yıllarca, bir hiç uğruna… Gelince bilindik sona, kısa kalın yolda çıkmaza tosladık… Lafı eveledik geveledik, sabır ve sabırsızlık çizgisinde bocaladık durduk… Maksadımız olmadı hayatta… Ya da maksadımızı aşan noktada çakıldık kaldık sadece… Taşı yonttuk yetmedi… Ağacı da yonttuk… Yeşilliği katlettik… ‘Özgürlük’ dedik, ‘barış’ dedik, lâkin savaştık… Her daim halt ettik, bilemedik… Söyleyeceğimiz şeyi bir türlü söyleyemedik, asıl olan konunun etrafında dolaştık durduk, ağzımızdaki baklayı bir türlü çıkaramadık, harekete geçemedik… Hep birilerinden ve kendimizden çekindik, duraksadık, utandık, bir neden bulduk ve söylemek istediğimizi açık açık söyleyemedik, ağzımızın içinde mırıldandık… ‘Yol ince ve uzun’ dedik… Yolu kısalttık, kalınlaştırdık… Ufkumuzu daralttık, içimizi kararttık… İçimiz dışımız oldu… Dışımız da ziyan… Biz bizden geçtik, içimiz de bizden… Kısa kalın yolda, içimizdeki ‘ben’le baş başa kaldık…

‘Uzun ve kısa yol’, hayatın iki farklı yüzü… Hayat, bazen uzun ve dolambaçlı yol, bazen de kısa ve dikenli patika demek… Fizikî mesafelerde ve içsel yolculuğumuzda, varmak istediğimiz hedeflerimiz, sabrımız ve kararlılığımız; bizi biz yapar ya da bizi bizden eder… ‘Uzun yol’ ve ‘kısa yol’, hayatımızın farklı evrelerinde karşılaştığımız seçimler… Uzun yol, sabrımızı ve emeğimizi sınar… Uzun yol, düz bir çizgiden ziyade inişli çıkışlı, bazen sarp, bazen de engellerle dolu olabilir… Uzun yolda edindiğimiz deneyimlerle kendimizi geliştirebiliriz… Uzun yolda, yoruluruz, pes etmeyi düşünürüz; attığımız her adım, bizi hedeflerimize biraz daha yaklaştırır… Uzun yol, kalıcı başarılar için gerekli… Kısa yol, hızlı sonuç almak isteyenleri cezbeder… Kısa yol; hız, pratiklik ve anlık tatmin demek… Kısa yol, çekici görünse de, içinde zorluklar ve riskler barındırır… Kısa yolda hızlı bir şekilde sonuca ulaşmayı hedeflerken, yolun getirdiği zorluklara ve tuzaklara hazırlıksız yakalanılır… Kısa yol, kolaycılığın zaafa dönüşen versiyonu olsa gerek… Kısa yolda, değerlerimizden kolayca ödün veririz… Hayatta yolun kısa veya uzun olması bir yere kadar… Önemli olan doğru yolun seçimi… Uzun yol, kişiye derinlik, bilgelik ve kalıcı başarılar sunarken; kısa yol, hızlı sonuçlar ve anlık tatminler vaat eder; gerçek başarı, iki yolu dengeli bir şekilde kullanabilmeye bağlı…

İnce uzun yolda, zorluklarla dolu istikrarlı bir ilerleme mühim… Adım adım ilerleyelim, sabırla ve azimle… Uzun vadeli hedeflerimize ulaşabilmek, eğitimde, meslek hayatımızda, sanat veya bilimde başarılı olabilmek; böyle mümkün… Hızlı başarı beklemek yerine, emek vermek ve süreç içinde olgunlaşıp kalıcı başarı, esas olmalı… Kısa sürede büyük kazanımlar elde etmek isteyen, kısa kalın yolda, kestirme yolda, büyük risklere mâruz kalır… Hız odaklı günümüzde, kısa vadede yüksek kazanç sağlamak, hızlı başarıya ulaşmak veya çabuk sonuç almak ne kadar doğru? Hızlı ve ani kazanımlar, uzun vadede sürdürülebilir olamaz; temelsiz başarılar, çabuk söner… Akademik bir kariyer, yıllar süren eğitim ve araştırmalar boyunca gösterilen azimle elde edilir… Girişimcilik dünyasında ise, hızla yükselen bir start-up, kalın kısa yolun bir yansımasıdır… Büyük bir fikirle yola çıkan ve kısa sürede büyük başarılara imza atan girişimciler, bu yolda cesur adımlar atarak hızla ilerleyebilirler… İnce uzun yol mu, yoksa kalın kısa yol mu tercih edilmeli? Bu, elbette, hedeflere ve şartlara endeksli durum… Fırsatları kaçırmamak adına hızlı kararlar almak ve kısa yolları denemek de bazen bir seçenek olabilir… Önemli olan, bu yolların farkında olarak karar vermek ve uzun vadeli sonuçları değerlendirebilmek… Her iki yolun da kendine has zorlukları ve ödülleri var… İnce uzun yol, bize sabrın ve uzun vadeli planlamanın önemini; kalın kısa yol, hızlı kararlar almanın ve risklerin karşılığını almanın değerini öğretir… Farklı yaklaşımları ve stratejileri anlayarak başarıya ulaşılır… Başarının tek bir yolu yok; bazen ince uzun yolda sabırla ilerlemek, bazen de kalın kısa yolda cesaretle adım atmak gerek… Hayatta hangi yolu seçersek seçelim, her bir yolun kendi içinde getirdiği fırsatların ve risklerin de olduğunu bilerek hareket edelim… İnce uzun yolda ya da kısa kalın yolda yol alırken, yolların kesiştiği noktada bize eskimez yeni yollar açan düşüncelere kulak verelim ki, yol alabilelim… Özümüzü ‘Sakarya’ bilelim ki, yolumuz yol olsun… “Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir… Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir. Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat… Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat! Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne, Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine… Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için. Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin? Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur… Sırtına Sakarya’nın, Türk tarihi vurulur.” (Necip Fazıl Kısakürek)… Her birimiz, kendi yolculuğumuzda, yolların kesiştiği noktaları keşfederek, hem sabır hem cesaret gerektiren anların kıymetini bilerek yol alalım… Yol hangisi olursa olsun, önemli olan adımlarımızı atmaktan korkmayalım… “Hızlı sonuçlar peşinde koşmak, uzun vadeli başarıyı engeller.” (Konfüçyüs)… “Sabır, her şeyin anahtarıdır. Yol ne kadar uzun olursa olsun, sabırla gidilir.” (Hz Mevlana)… “Başarı, sabrın meyvesidir.” (Albert Einstein)… “Sabır, gerçeğin bir parçasıdır.” (Mahatma Gandhi)… Yeter ki, yolumuz doğru olsun… “Hızlı ilerlemek yerine doğru yolda ilerlemek önemlidir.” (John Wooden)…

İnce uzun yol ve kalın kısa yol, insanın içsel yolculuğunu, hayatın anlamını, zorluklar ve engeller karşısında verilen mücadeleyi ya da kişisel gelişimi sembolize eden kavramlar… Bu düşünceleri dillendiren birçok eser mevcut… İmam Gazali’nin uzun yol (nefis terbiyesi ve manevî yolculuk) hakkındaki ‘İhya-u Ulumi'd-Din’i… Mevlana Celaleddin Rumi’nin, manevi arayış ve hakikate ulaşma yolculuğunun anlatıldığı ‘Mesnevi’si… İbn Arabi’nin, varlık ve hakikat yolculuğunu anlatan ‘Füsusü'l-Hikem’i… Abdülkerim el-Cili’nin, insanın olgunlaşma yolculuğunun anlatıldığı ‘İnsan-ı Kâmil’i… Feridüddin Attar’ın hakikate ulaşma yolculuğuna dair ‘Mantıku't-Tayr’ (Kuşların Dili) adlı eseri… Yunus Emre’nin aşk ve hakikat yolculuğu hakkındaki ‘Divan’ ve ‘Risaletü'n-Nushiyye’ adlı eserleri… Şeyh Sadi-i Şirazi’nin, ahlâkî olgunlaşma ve mânevî yolculuğa dair ‘Bostan’ ve ‘Gülistan’ adlı eserleri… İbn Sina’nın hakikati arayış yolculuğuna dair ‘Hay bin Yakzan’ı… Hacı Bektaş-ı Veli’nin, nefis terbiyesi ve mânevî yolculuğa dair ‘Makalat’ı… İmam Rabbani’nin tasavvufi yolculuk ve nefs terbiyesine dair ‘Mektubat’ı… Fakir Baykurt’un ‘Yol’u… Kemal Tahir’in ‘Yolda’sı… Nazım Hikmet’in ‘Yolcu’su… Ahmet Ümit'in ‘Yol Palas Cinayeti’ adlı polisiye romanı… Reşat Nuri Güntekin'in ‘Yol Ayrımı’ adlı romanı… Türk filimleri: ‘Yol’ (1982, Yılmaz Güney ve Şerif Gören)… ‘Uzak’ (Nuri Bilge Ceylan)… ‘Bir Zamanlar Anadolu'da’ (Nuri Bilge Ceylan)… ‘Yolculuk’ (Ömer Kavur)… Şiirler: ‘Yolculuk’ (Necip Fazıl Kısakürek)… ‘Yol Türküleri’ (Cahit Külebi)… ‘Yol’ (Orhan Veli Kanık)… ‘Yolculuk’ (Attila İlhan)… Tiyatro oyunları: ‘Yolcu’ (Nazım Hikmet)… ‘Yol’ (Sadık Şendil)… Şarkılar: ‘Yol’ (Barış Manço)… ‘Yol’ (Cem Karaca)… ‘Yol Türküleri’ (Zülfü Livaneli)… James Joyce’un ‘Ulysses’ adlı romanı… Roman, ana karakter Leopold Bloom'un Dublin'de bir gün boyunca yaşadıklarını, fiziksel ve zihinsel yolculuğunu anlatır… Jack Kerouac’ın ‘Yolda’ (On the Road) isimli, Amerika'da yapılan bir yolculuğu ve bu yolculuk sırasında yaşanan deneyimleri anlatan romanı… Hermann Hesse’in ‘Siddhartha’nın ruhsal arayışını ve kendini bulma içsel ve uzun yolculuğunu anlatan eseri… Antoine de Saint-Exupéry’in ‘Küçük Prens’in gezegenler arası yolculuğunu anlattığı, aslında bir insanın hayatı ve ilişkiler üzerine düşünme sürecini sembolize ettiği eseri… Dante Alighieri’nin cehennem, araf ve cennet üzerine yaptığı yolculuğu, insanın ruhsal gelişimini ve kurtuluş arayışını anlatan ‘İlahi Komedya’sı… Homeros’un ‘Odysseia’ adlı, Odysseus'un fiziksel ve sembolik eve dönüş yolculuğunu anlatan eseri… Cormac McCarthy'nin aynı adlı romanından uyarlanan, John Hillcoat’un ‘Yol’ (The Road) adlı, bir baba ve oğulun post-apokaliptik bir dünyada hayatta kalma mücadelesinin anlatıldığı filmi… Sean Penn’in ‘Into the Wild’ (Vahşi Doğaya Yolculuk) isimli, Christopher McCandless'in Amerika'da yaptığı yolculuğun ve doğayla iç içe yaşama deneyiminin konu alındığı filmi… Peter Jackson’ın ‘The Lord of the Rings’ (Yüzüklerin Efendisi) adlı, Frodo ve arkadaşlarının yüzüğü yok etmek için çıktıkları epik yolculuğun anlatıldığı film… Jean-Marc Vallée’nin ‘Wild’ (Vahşi) isimli, Cheryl Strayed'in Pasifik Crest Trail’de yaptığı uzun yürüyüşün, kişisel bir yeniden doğuşunun anlatıldığı film… The Beatles grubuna ait ‘The Long and Winding Road’ adlı, hayatın zorlu yolculuğunu ve bu yolculukta karşılaşılan engellerin sembolize edildiği şarkı…

Yolumuz, açık olsun; yolumuz, ince uzun, kısa kalın, ancak hakikat yolu olsun… Selam, sevgi ve saygılarımla. https://bit.ly/muzafferceven kanalımı takip etmeniz, linki arkadaşlarınızla paylaşıp destek olmanız, olumlu-olumsuz görüşlerinizi, eleştirilerinizi iletmeniz dileğiyle…

Bu yazı toplam 776 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
MUZAFFER ÇEVEN Arşivi
SON YAZILAR