MÜCAHİD ERDAL

MÜCAHİD ERDAL

ATA YADİGARI BOSNA'DAN SELAMLAR

ATA YADİGARI BOSNA'DAN SELAMLAR

Bir önceki yazımda “Bosna Hersek’e” gidiyorum demiştim. Osmanlı’nın doğduğu topraklardan, Balkanlara yolculuk yapıyoruz. Balkanlar Türk bedeninin, gövdesinin bir bölümü. Türk’ün ruhu kutsal topraklarda, kalbi Anadolu da aklı ise Balkanlardadır.

Oğlum Kadir Erdal İUS Görsel Sanatlar ve İletişim Tasarımı bölümünde lisans eğitimi görüyor. Tabiiki kokusu burnumda tütüyor. Oğlumun hasretini gidermek, atalarımızın mirasını görmek için yolculuğa çıktık.

Sabiha Gökçen’den havalandık. Uçakla Bosna Hersek 1:30 saat. Van’a 2 saatin üzerinde ulaşmıştık. Yani Van’dan daha yakın.

Oğlum Kadir ve Boşnak arkadaşı Hasan bizi Havaalanında karşıladı. Hasret giderdik.

Otelimize yerleştikten sonra Başçarşı’ya doğru yola çıktık. Caddenin ismi Alipaşino. Sordum “Bu cadde ismi Ali Paşa’dan mı geliyor” diye. Evet tahmin ettiğim gibi Ali Paşa’dan geliyormuş. Beraberinde spor kompleksine, yüzme havuzuna ismi verilmiş. Sonra köprü ismi var levhalarda “Alipaşinmost” yani Ali Paşa köprüsü. Sonra anlıyorum ki Otelden çıkıp Başçarşıya gittiğimiz mahalleye Ali Paşa ismi konmuş.

1-488.jpg

Baş çarşının ismi de levhalarda “Başçarşıya” şeklinde yazılı. Cadde boyunca sık sık cami ve minarelerini gördük. Osmanlı eserlerini cadde boyunca gördükçe heyecanımız arttı. Aynı zamanda kiliseler de kendini gösterirken, diğer milletlere ait tarihi mimarileri de görmek mümkün oldu.

Arabamızı park edip Başçarşı’ya girdiğimizde kendimi adeta zaman tünelinden geçmiş ve Osmanlı döneminde bir pazarı gezdiğimi hissettim.

Kendinizi Bursa’nın kapalı çarşısında, Koza Hanında, Tuz pazarında, İsmail Hakkı Tekkesinin civarında hissedersiniz. Hatta oralardaki doku kısmen dejenere olmuş, Bosna Hersek Başçarşı’daki mimari Osmanlı dönemindeki gibi aynı kalmış.

Çarşıda kısa bir mesafe aldıktan sonra “SEBİL” gördük. Bursa’da, Konya’daki sebillerle neredeyse aynı.

Atalarımızın yaptığı sebilden su içmek nasip oldu. Civarındaki minareler Müslüman Türk’ün öksüz kalmış bekçileri gibi mahsun.

2-492.jpg

Yatsı yaklaşıyor!..

Gazi Hüsrev Bey Camisine doğru çarşı içinde ağır ağır etrafımıza bakınarak ilerliyoruz. Üzerinde yürüdüğümüz yollar, kaldırımlar, dükkanların mimarisi her şey Osmanlı’yı atalarımızı andırıyor.

3-373.jpg

Sadece orada biz yokuz diyeceğim. Diyemiyorum. Çünkü çok sayıda orada Türk var. Türkçe konuşanlar var.

Gazi Hüsrev Bey Camisine girdik. Şadırvan bir harika. Mükemmel bir estetik. Şadırvanın tavan süslemesine kadar tüm ayrıntı atalarımızı hatırlatıyor.

Yatsı okundu. Camide yatsı namazını kıldık. Camideki mimariyi görmeniz lazım. Ben müezzinlik, minber, mihrap, tavan süslemeleri tam bir şaheser. Boşnak imam namaz kıldırdı.

4-141.jpg

Camiden çıktık, hemen karşımıza imarethane çıktı. Biraz ilerledik Gazi Hüsrev Bey Medresesi. Sonra Gazi Hüsrev Bey Vakfı.

Ardından bir yorgunluk kahvesi olarak Boşnak kahvesi içtik. Çok yorucu bir gün geçti. Osmanlı eserlerini, imaret, medrese vakıfları daha detaylı anlatmaya çalışacağım. Tabii Boşnak kahvesini de. Yorucu bir gün. Yarın devam edeceğiz.

Hoşçakalın.

5-016.jpg6-007.jpg7-003.jpg8.jpg

9-002.jpg

Bu yazı toplam 1527 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
MÜCAHİD ERDAL Arşivi
SON YAZILAR