Sorun markette değil, tarlada!
Rusya ile Ukrayna savaşıyor, Türkiye’de ayçiçeği yağı kalmayacak diye marketlerde kavgalar çıkıyor.
Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği, ülkemizin ayçiçek yağı stoğunun Mayıs ayında biteceğini söyledi. Haber ülke gündemine bomba gibi düştü ama ne Tarım Bakanlığı ne de hükümet yetkililerinden anında bir cevap verilmedi. Haberi alan vatandaş marketlere akın etti, Tarım Bakanı saatler sonra ‘Stok var’ dedi. Devamında Hazine ve Maliye Bakanından açıklamalar geldi. Peki bakanlık veya hükümet yetkilileri cevap vermek için niye bu kadar bekledi? Gerçekten stoklar yetersiz mi? Yoksa birileri fiyatların yükselmesi için manipülasyon mu yaptı?
Sonuçta olan yine vatandaşa oldu. Güç bela fiyatı az da olsa düşürülen ayçiçeği yağı fiyatları yeni rekorlara imza attı.
Marketlerde ayçiçeği yağı kalmayınca memleketin valileri, kaymakamları ve belediye başkanları marketlere koştu. Market market, depo depo ayçiçeği yağı arandı. Stokçuluk yapanlar elbette vardı ama sorun böyle çözülmez. Çünkü sorun markette değil, tarlada. Marketler üzerinden çözüm üretmeye çalışmak akıntıya karşı kürek çekmek gibi bir şey.
Ayçiçeği yağında yaşanan krizden sonra Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan açıklama yapıldı. Hazineye ait arazilerin çiftçinin kullanımına açılacağı duyuruldu. Güler misin ağlar mısın? Sanırsın memlekette ekecek toprak kalmadığı için üretimimiz düşüyor!
Gazetemiz Kurucu Sahibi Şadi Erdal arşivlerimizde ufak bir tarama yapmış ve tarımla ilgili yazdığı bazı yazıları çıkarmış. Belki yüzlerce yazısı var. Şöyle bir göz gezdirdiğimde yıllardan beri sorunların ve dertlerin hiç değişmediğini görmek mümkün. Çözüm adı altında hayata geçirilen çalışmalar ise hep hatalı ve eksik.
Çiftçinin artan girdi maliyetleri, mazotu, gübresi, ekipman fiyatları ne yazık ki üretimin her geçen gün düşmesine sebep oluyor. Para kazanamayan çiftçi çareyi fabrikada çalışmakta buluyor. Günden güne azalan üretim milletin marketlerde ayçiçek yağı kuyruğuna girmesine sebep oluyor.
Sorunu tarlada aramayanlar ise asker yolu gözler gibi Rusya’dan gelecek gemilerin yolunu gözlüyor. Türk basını “Ayçiçek yağı yüklü gemiler yola çıktı” diye manşetler atıyor.
Yazık ki ne yazık!..
Vakti zamanında çiftçiye kapıyı gösterip ‘İthal ederiz’ denilmesinin faturasını ağır şekilde ödüyoruz. Şimdilerde ise hekimlere kapıyı gösterip ‘Üniversiteyi yeni bitiren doktorlarımızı istihdam ederiz’ diyerek Covid-19 salgınında dünyaya örnek olan sağlık sistemimize zarar vermeyelim.
Tüm hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramı kutlu olsun.
Kalın sağlıcakla…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tarımdaki üretici çifçi desteklense çiftçiye gübze mazot ilaç tohum yem bedava verilse çiftçide ürettigini bedavaya verse sebze meyva et süt fiyatları yine düşmez.zaten çiftçiden mesela nohutu 2.5 liradan alıyorlar 7.5 liradanmı satıyorlar.sorun ucuz üretim değilidir.
Yanıtla (0) (0)ürün ithal eden yandaşlar çiftçiden 2.5 liraya almıyor 4 liraya ithal ediyor 20 liradan satıyor.yerli çiftçi ölsün istiyor.çiftçi ekmezse seneye 4 liraya ithal ettigini 40 liradan satar.bunlar yandaşları destekleme politikalardır
Hazine tarlalarının çiftçiye açılması hiçbirşeyi değiştirmez.Biz kendi tarlalarımızı bile ekmiyoruz.çiftçiye daha 2021 destekleri ödenmedi.Bu fiyatlarla çiftçi ekmez,ekemez
Yanıtla (2) (0)Benim tarlalarım boş köydeki eş dost akrabaya tarla boş kalmasın para istemiyorum diyorumda yine eken yok