HİKMET ÖZTÜRK

HİKMET ÖZTÜRK

BİR BAŞKA DEĞİŞİM Mİ?

BİR BAŞKA DEĞİŞİM Mİ?

Gazetemizin sahibi Sayın Şadi Erdal’ın, hadiselerin muhasebesini yaptığı sahifesinde, ”Biz söylesek laf olur” başlığı altında, Star gazetesinde Yağmur Atsız imzası ile yayınlanan “19 Mayıs kutlamaları mı; hadi canım sende” başlıklı yazı dikkatimi çekti. Esasen öğrencilik yıllarımızdan hepimizin bildiği ancak ifade edemediği bir konuyu kaleme almış. Atsız “Kimse bana maval okumasın! (…) Velhâsıl şu “Gençlik ve spor bayramı” palavrası zaten ne idüğü belirsiz, uyduruk bir nesne! 19 Mayıs Yüce Önder Atatürk’ün Samsun’a ayak basması hasebiyle “sembolik olarak” Millî Mücadelenin başladığı itibar olunan tarihtir! Bitti! Sen o gün bu olayı neredeyse unut! Ondan sonra da ertesi günü gazetelerde kızların güzel bacaklarına bakarak yurtseverlik görevini yerine getir! Hadi canım sen de!!!” demek suretiyle, kutlamaların ruhuna uygun olmadığını ve abartıldığını ifade etmektedir. Pek çok konuda olduğu gibi bayram kutlamaları da tartışılmalıdır. Okuyucularımız hatırlayacaklardır, mahalli kurtuluş günleri diye yapılan bayramların kaldırılması gerektiği konusundaki düşüncemizi daha önceki yazılarımızda gündeme getirmiştik. Mahalli ve ulusal basında ele alınan kutlamalar konusunun, yetkili merciler tarafından da değerlendirilmesi, yeni düzenlemelere zaruret olduğunun bir göstergesidir.

Ülkemiz gerçekten ciddi bir değişimden geçiyor. Yıllardır konuşulamayanlar konuşulmaya, yapılamayanlar yapılmaya başlandı. Pek çok konuda tabular yıkılıyor. 10 yılda bir ihtilâl ve muhtıraları gören milletimiz, şimdi ihtilâl ve muhtıracıların yargılanmasına şahit oluyor. Süratli bir değişimi yaşıyoruz. Her değişim, önce tepki ile karşılaşır, ancak aklıselimle konular ele alındığında bu tepki, yerini mantığa bırakır.

19 Mayıs kutlamalarından bahsediyorduk. Provalar sebebiyle derslerin kaynaması hepimizin hoşuna giderdi. Günlerce derslere girmezdik. Eğitimin aksamasını zaten hiç umursamıyorduk. Esasen kutladığımız bayramın da bilincinde değildik. Alınan kıyafetlerin maddi külfetinden, ailelerimizin çektiği sıkıntıdan haberimiz olmuyordu. Tefrit ve ifrat bizim genlerimize işlemiş, her konuda olduğu gibi bayram kutlamalarında da aşırı davranıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı, bir genelge ile Ankara dışındaki 19 Mayıs kutlamalarının okullarda yapılması talimatını verdi. Hemen feryadı bastık. Bu uygulamanın altındaki karanlık düşüncelerden tutun da Atatürk aleyhine propagandaya kadar varan tepkiler gösteriliyor. Bir süre sonra mantıkla düşündüğümüzde, yapılmak istenilenin uygun olduğu kanaatine de varabiliriz.

Benim, dikkatinizi çekmek istediğim konu bu değil. Yetişen gençliğe bir bakar mısınız? Yazılı ve görsel basın, dizi filmler, modernlik adına özendirilen rezillikler. Sorumsuz bir gençlik, millî ve manevî değerleri unutturulan bir toplum nereye kadar gidecektir. Bir televizyon kanalında yapılan anket sorularına cevap veren gençlerin genel kültürden, temel bilgilerden yoksun olduklarını görünce içimiz burkuluyor. Ailede sağlam temel yok sa, yetiştiği ortamda bozulmaya müsait yapısıyla gençler ne kadar direnebilir. Millî bayramları önemsemeyen, onun bilincinde olmayan gençlik, dinî bayramlarda çok mu duyarlı? Bayramda çocuklarının gelmesini bekleyen yaşlılarla ilgili bir reklâm vardı, bir çikolata reklâmı, çok da beğenilmişti. Dinî bayramlardaki duyarsızlığa ne demeli? Daha günler öncesinden gezi programları, otel rezervasyonları yapılmıyor mu?

İktidar ve muhalefet artık şekilciliği, bir birini suçlamayı bırakmalı, gençliğin millî ve manevî değerlere bağlı olarak yetiştirilmesi için yapılması gerekenleri birlikte değerlendirmelidir. Bayramların şöyle veya böyle kutlanmasını tartışmak yerine, kutlayanlara bu ruhun nasıl verileceğini düşünmeli ve uygulamalıdır.

Bu yazı toplam 668 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
HİKMET ÖZTÜRK Arşivi
SON YAZILAR