RİTÜELLERE BOĞULMAK…
Ritüel (Fransızca, rituel -törensel, tören ve merasimler bütünü; Latince, ritualis -töreye uygun, ritus -töre, tören, merasim, ayin); ayin, dinsel açıdan yapılan pek çok alışkanlık, kutsal olarak tanımladıkları davranışlar bütünü, âdet hâline gelen şey… Ritüel yapmak, belli başlı bir konu üzerinden toplu bir kutlama gerçekleştirmek… Belirli aralıklarla düzenlenen ritüellerle, sağlık, huzur, uzun ömür, bolluk ve bereket geleceğine inanılır… Ritüellere boğulmak, ritüellerin rutinleşmesi… Ritüellere boğulmak, kadim medeniyet değerlerimizin özüyle ve evrensel değerlerle çelişen geleneklerin ağırlığını yük edinmekle eş değer durum… Ritüeller, toplumların kültürel ve sosyal yapısının yansıması… Sorgulamadan devam ettirilen ritüeller, bireylerin hayatlarını çekilmez kılmaya başladığında, algı körlüğü sendromuna neden… Ritüellere boğulmak, geçmişi muhasebe etmeden kabullenmek ve mankurtlaşmak demek… Toplum veya kültür tarafından nesiller boyunca sürdürülen anlamsız geleneksel uygulamaların, ritüellerin uyuşturucu etkisinden kurtulmanın yolu, özümüze dönmekle ve ilimle, irfanla, izanla, terbiyle, edeple mümkün…
Ritüeller, anlam ve düzen arayışımızda önemli rol oynasa da, bir yük haline gelme potansiyeline sahip… Hayatımızı kolaylaştırması için bağlı olduğumuz ritüellerin, bizi boğmasına izin vermemeliyiz. Esnek ve farkındalık anlayışıyla, ritüeller fayda odaklı olmalı… Ritüel mefhumunu, en güzel dillendiren tespitler… “Amellerin özü ihlastır. İhlassız amel, kabuk gibidir; içi boş kalır.” (İmam Gazali)… “Dervişlik dedikleri, hırka ile taç değil, gönlün derviş eyleye, o durur birkaç değil.” (Yunus Emre)… “Şekillerde takılıp kalanlar, hakikati görmeyi unutur.” (Muhyiddin İbn Arabi)… “Dışını süslemekle iş bitmez, içini de Hak ile süsle.” (Hacı Bayram-ı Veli)… “Gelenekler, korkunun saklandığı mağaralardır.” (Gustave Flaubert)… “Gelenek, bizi bir kuşaktan diğerine bağlayan zincirlerdir.” (Mark Twain)… “Dünya, ritüellerle dolu boş bir formalitedir.” (Ralph Waldo Emerson)… “Akıllı birey, geleneklerin baskısından kurtulmayı başaran kişidir.” (Albert Einstein)… “Ritüellerin tekrar edilmesi, zihin üzerinde bir uyuşukluk oluşturur ve gerçek bir anlayışı engeller.” (Jiddu Krishnamurti)… “En tehlikeli alışkanlık, her şeyin aynı şekilde yapılabileceğine inanmaktır.” (Friedrich Nietzsche)… “Geleneklere körü körüne uymak, yaşamın özünü kaçırmaktır.” (Henry David Thoreau)… “Ritüel ya da gelenekler sizi sınırlıyorsa, bu özgürlüğünüzü çalmaktır.” (Bruce Lee)…
Ritüeller, toplumsal normları ve değerleri yansıtan ve bireylerin bu normlara uyum sağlayan dikili taşlar ise eğer, önemli… Ritüellerin en bilindik yararları; bireylerin toplumsal kimliklerini ve aidiyet duygularını güçlendirmesi, toplumsal bağları pekiştirmesi ve bireyler arasında dayanışmayı teşvik etmesi… Ritüellere bağlı, hatta çoğu zaman bağımlı hâle gelmenin nedenleri: Aşırı gelenekçilik, değişime olan direnç… Baskı ve zorunluluk… Özgürlüklerin kısıtlanması… Sosyal beklentiler… İstek ve ihtiyaçların göz ardı edilmesi… Aile ve çevre baskısı… Ritüellere boğulmanın birçok psikolojik etkisi var… Ritüellere zorunlu olarak katılmak, bağlı ve bağımlı hâle gelmek, strese ve anksiyeteye yol açmak demek… Özgüven kaybının, dibe vurmanın ya da zirveden hızlı düşüşün tetikleyicisidir, ritüellere bağımlı kalmak… Ritüellere uyum sağlama çabaları, toplumdan izole olmanın ilk basamağı… Ritüellere bağlı ya da bağımlı olmanın bireylerde bıraktığı iz; bireylerin, toplumsal uyumsuzluğu ve toplumsal bağların zayıflaması… Ne ritüelsüz olunur, ne de ritüelle her daim hemhâl olunur… Hayatı çekilmez kılan takıntılara dönüşmemeli ritüeller… Hayatı renklendiren, neşelendiren olmanın ötesine de geçmemeli ritüeller… Ritüeller, anlam ve amaç oluşturmalı hayatımızda… Hayatımızda duygusal destek olmalı bize ve bizi rahatlatmalı… Toplumsal bağımızı artırmalı ve bizi sosyalleştirmeli… Hayatımızın dönüm noktalarında (doğum, ergenlik, evlilik, ölüm vb. olaylarda), bizi yeni bir statüye veya hayat evresine geçişimizi kolaylaştırmalı… Ritüeller, bizi anlamsızlaştırmamalı ve hadiselere karşı uzlaşmaz kılmamalı... Bizi dışlayıcı, baskıcı ve ayrımcı yapmamalı… Batıl inançlara ve akıl dışı tutumlara yönlendirmemeli… Bizi obsesif ve kompulsif (tekrarlayan düşüncelere ve zorlayıcı alışkanlıklara), ruh sağlığı bozukluğu davranışlarına yöneltmemeli…
Ritüellere boğulmaktan kurtulmak, son derece mühim… Bunun için neler mi yapmalıyız? Kendi isteklerimizi ve ihtiyaçlarımızı belirleyip, hareket etmeliyiz… Ritüellerin anlamını sorgulamalıyız, gereksiz ve saçma ritüel saplantılarından sakınmalıyız, bilinçli davranmalıyız… Ailemiz, yakın çevremiz ve diğer bireylerle açık, doğru, sağlıklı, doğru ve sürdürebilir iletişim kurmalıyız… İlişkilerimizi ritüellere kurban etmemeliyiz… Kadim medeniyet değerlerimizle ve evrensel normlara göre ihtiyaçlarımızla örtüşen uygun ritüeller geliştirmeliyiz… Ritüelleri esnek ve uyarlanabilir hâle getirmeliyiz… Kendimizi daha rahat hissetmek için, ritüellerin esiri değil, hâkimi olmalıyız… İrademizi ritüellere ipotek ettiğimizde, hayatın akışını olumsuz yönde etkileriz… Maalesef, dijital dünyada ritüeller, hâlâ hayatımızı düzenlemeye devam etmekte… Kahve içmekten meditasyon yapmaya, ibadet etmeye, spor yapmaktan yemek duası yapmaya kadar, birçok ritüel, hayat tarzımızı belirliyor… Bilinçsizce, ritüellere bağımlı olduğumuzda, her bir davranışımız, bizi boğuyor… Böylesi durumda, bağlı olduğumuz ritüeller, bir amaca hizmet etmekten çıkıp, araç hâline geliyor ve bize yük oluyor… Aslında, ritüeller, maksadına uygun olup yapıldığında, her bir birey için gerekli… Ritüeller; dinî gereklilik ve toplumun bir arada kalmasını sağlayan ve ortak bir kimlik oluşturan kıymetlerimiz… Kadim medeniyetimizden, dinî ritüellere misâller… Beş vakit eda edilen namaz, Ramazan ayında tutulan oruç, maddî durumu iyi olanın mal varlıklarının belirli bir kısmını ihtiyaç sahiplerine vermesi (zekât), maddî ve fizikî imkânı olanın ömründe bir kez Mekke'ye gidip hac görevini yerine getirmesi… Kelime-i şehadet (La ilahe illallah, Muhammedün resulullah -Allah'tan başka ilah yoktur, Muhammed onun elçisidir) ifadesi… Ritüeller, riya (gösteriş) endeksli yapılmadığında son derece anlamlı… “Eğer suretle ibadet olsaydı, put da ibadet edenlerden olurdu.” (Mevlana Celaleddin Rumi) sözünü iyi ve doğru anlamak lâzım…
Her ne kadar ritüellerin olumsuzlukları olsa da, elbette olumlu sonuçları da mevcut… Meselâ, ritüellere ve belirli bir rutine sahip olmak, kaygıyı azaltır, insanın kendini daha öngörülebilir bir dünya içinde hissetmesini sağlar… Psikolojik araştırmalar, ritüellerin stresle başa çıkma mekanizmalarında etkili olduğunu göstermekte… Gerçekten, sorgulanan ve anlamlı olduğu sonucuna varılan ritüeller ve rutinleştirdiğimiz eylemler, anlam arayışımızda bize rehberlik eder ve bireysel ve toplumsal kimliğimizi güçlendirir… Sabah erken kalkmak... Meditasyon yapmak... İbadet etmek… Kahve içmek... Spor yapmak... Günlük planlama yapmak, günlük tutmak... Benzer rutinler ve ritüeller, işlevselliğini kaybedip yerine getirilemeyen bir zorunluluğa dönüştüğünde, kendimizi çıkmaza sokan, boğulma hissini depreştiren ahvâle evrilir… ‘Bugün kahve içmeden çalışamam.’ vb. düşünceler, ritüellerin kısıtlayıcı olmasına ve başarının, huzurun önünde engel oluşturmasına sebep olur… Ritüellerin tabuya evrilmesi, hayatın çekilmez olmasını hızlandırır… Ritüellere boğulmamak istiyorsak, esnek davranmayı öğrenmeliyiz ve işin özünü dikkate almalıyız… Ritüeller, kesinlikle yerine getirilmesi gereken kurallar değil, araçlardır sadece, unutmayalım… Ritüeller, ibadetlerin ve diğer dinî gereklerin dışında, uygun şekilde değiştirilebilir olmalı… Ritüellerin hangi ihtiyacımızı karşıladığını ve bizim için ne anlama geldiğini bilmeliyiz ki, rutine bağladığımız ritüeller, bize, topluma ve insanlığa fayda sağlayabilsin… Kim bilir belki de, bazen bazı ritüellere ara vermek de gerekebilir… Gerekli olduğuna karar verdiğimiz daha az ritüelle daha fazla mutluluk ve huzur bulabiliriz… Kendimize en önemli olan rutinleri ve ritüelleri seçebilelim ki, ritüellere boğulmaktan kurtulabilelim, yapmamız gerekenleri sözde değil, özde içselleştirebilelim…
Ritüeller, insanın ruhunu arındırmak ve Allah'a yakınlaşmak için bir araç olmalı, amaç hâline getirilmemeli… Ritüeller, iç dünyamızda düzeni ve huzuru sağlamalı… Kalıcı mutluluğun anahtarı, hem kendimize hem başkalarına karşı samimî olabilmeye ve içten davranabilmeye bağlı… Selam, sevgi ve saygılarımla. https://bit.ly/muzafferceven kanalımı takip etmeniz, linki arkadaşlarınızla paylaşıp destek olmanız, olumlu-olumsuz görüşlerinizi, eleştirilerinizi iletmeniz dileğiyle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.